İcra İflas Hukuku

İstirdat davası, yani uygulamada bilinen adıyla “geri isteme davası”; borçlu olmadığını iddia eden kişinin, kesinleşmiş bir icra takibi nedeniyle zorla ödediği parayı geri alabilmek amacıyla alacaklıya karşı açtığı bir davadır. Hakkında başlatılan ilamsız icra takibine süresi içinde itiraz edilmemesi veyahut itiraz olsa dahi bunun kaldırılmış, iptal edilmiş olması mümkündür. Bu durumda takip kesinleşmiş olsa da, kişi maddi hukuk anlamında gerçekten borçlu olmayabilir. Ancak takip kesinleştiğinden dolayı ödemede bulunmak zorunda kalmışsa, bu ödemenin iadesini talep edebilir. Borçlu, cebrî icra tehdidi altında yaptığı

İcra ve iflas hukuku, alacaklının alacağına en kısa sürede ve en etkili şekilde ulaşmasını amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu süreçte, hem alacaklı hem de borçlu taraf açısından hukuki bilgiye dayalı doğru adımların atılması kritik öneme sahiptir. İşte tam bu noktada, icra avukatı devreye girer. Gerek borçların tahsili gerekse haksız icra işlemlerine karşı savunma açısından icra avukatlarının rolü yadsınamaz düzeydedir. İcra Avukatı Nedir, Ne İş Yapar? İcra avukatı; ilamsız veya ilamlı icra takiplerinin başlatılması, borçlulara ödeme emri gönderilmesi, haciz işlemleri, itiraz süreçleri ve

Menfi Tespit Davası Nedir? Borçlu olmadığınız bir bedel için hakkınızda icra takibi başlatıldıysa ya da borcunuzun olmadığını iddia ediyorsanız, başvurabileceğiniz etkili yollardan biri “menfi tespit davası”dır. Türk hukuk sisteminde İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenen bu dava türü, borçlunun borçlu olmadığının tespiti için başvurduğu özel bir dava çeşididir. Menfi Tespit Davasının Hukuki Niteliği Menfi tespit davası, bir “olumsuz tespit davası” olup, davacının borçlu olmadığının mahkeme eliyle belirlenmesini amaçlar. Bu davanı kabul edilebilmesi için davacının meşru, güncel ve hukuki bir yararının bulunması