Manevi Tazminat Cevap Dilekçesi; Manevi tazminat davaları, kişilik haklarının ihlal edilmesi durumunda başvurulan hukuki yollar arasında yer alır. Hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğinin ihlali, iftira gibi kişisel değerlere zarar veren eylemler, bir kişinin ruhsal bütünlüğünü zedeleyebilir. Türk hukuk sistemi, bu gibi durumlarda zarar gören tarafa, yaşadığı manevi zararın bir ölçüde telafisi amacıyla manevi tazminat talep etme hakkı tanımaktadır.
Ancak her hak arama girişimi gibi, manevi tazminat talepleri de somut koşullara, hukuki çerçeveye ve ispat yüküne tabidir. Davalı tarafın ise bu tür iddialara karşı zamanında ve yerinde savunma yapması büyük önem taşır. Bu noktada devreye “cevap dilekçesi” girer.
Manevi Tazminat Nedir?
Manevi tazminat, fiziksel bir zarardan ziyade, kişinin manevi varlığında oluşan eksilmenin (örneğin üzüntü, endişe, itibar kaybı) telafisi amacıyla mahkeme tarafından uygun görülen parasal bir ödemeyi ifade eder. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi bu hakkı tanımaktadır.
Ancak bu tazminat türü, salt bir iddiayla değil; hukuka aykırı bir eylemin varlığı, bu eylemin kişilik haklarını ihlal ettiği ve mağdurda manevi zarara yol açtığı somut şekilde ispatlandığında hükmedilebilir.
Manevi Tazminat Cevap Dilekçesi Önemi
Davacı, bir manevi tazminat davası açtıktan sonra, davalıya bu dilekçe tebliğ edilir ve belirli bir süre içinde cevap verme hakkı tanınır. Bu sürede sunulacak cevap dilekçesi:
- Davacının iddialarına karşı itirazların ortaya konulduğu,
- Hukuki ve maddi savunmaların yapıldığı,
- Gerekirse zamanaşımı gibi defi haklarının ileri sürüldüğü,
- İddiaların ispatlanamadığı yönünde değerlendirmelerin sunulduğu
temel savunma aracıdır. Cevap dilekçesi verilmemesi durumunda, dava tek taraflı ilerleyebilir ve iddialar kısmen kabul edilmiş sayılabilir.
Hukuki Açıdan Sık Başvurulan Savunma Yolları
Manevi tazminat davalarına verilen cevaplarda sıklıkla aşağıdaki savunma türlerine başvurulur:
- İddiaların Soyutluğu: Kişilik hakkı ihlali olduğu iddia edilen eylemlerin detaylandırılmaması veya kanıtlanmaması durumunda, bu husus açıkça belirtilmelidir.
- Hukuka Uygunluk: Davalı eylemi, bir hakkın kullanılması, basın özgürlüğü veya kamuoyunu bilgilendirme gibi meşru nedenlere dayanıyorsa, bu durum savunma olarak ileri sürülebilir.
- Zamanaşımı: Türk Borçlar Kanunu’na göre manevi tazminat talepleri, eylemin ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl ve her hâlükârda 10 yıl içinde açılmalıdır.
- Delillerin Hukuka Aykırılığı: Özellikle ses kayıtları, mesajlaşmalar veya özel görüntüler gibi verilerin hukuka aykırı yollarla elde edilip sunulması durumunda, bu delillerin geçersizliği öne sürülebilir.
- Makul Tazminat Değerlendirmesi: Tazminat talep edilen miktarın olayla ve zararla orantısız olması da ayrıca belirtilebilir.
Yargıtay’ın Manevi Tazminat Yaklaşımı
Yargıtay kararlarında, manevi tazminatın amacının bir cezalandırma aracı olmadığı; zarar görenin manevi dünyasında oluşan sarsıntının kısmen onarılması olduğu açıkça ifade edilir. Bu nedenle:
- Olayın niteliği,
- Tarafların sosyal ve ekonomik durumu,
- Kusur oranları,
- Olayın üzerinden geçen süre gibi unsurlar
mahkeme tarafından birlikte değerlendirilir ve tazminat miktarı bu çerçevede belirlenir. Bu açıdan bakıldığında, abartılı, ölçüsüz veya subjektif taleplerin mahkemece reddi mümkündür.
Sonuç
Manevi tazminat davaları, kişinin onuruna, saygınlığına ve iç huzuruna yönelik haksız eylemlere karşı açılabilse de, bu tür davaların dikkatli ve hukuka uygun şekilde yürütülmesi gerekir. Davalı konumundaki kişinin süresi içinde vereceği cevap dilekçesi, hem olayın arka planını ortaya koymak hem de haksız iddialara karşı kendini savunmak açısından hayati önem taşır.
Aşağıda örnek bir manevi tazminat davasına verilmiş cevap ve itiraz dilekçesine yer verilmiştir. Benzer bir durumda, bu türden dilekçeler referans alınarak profesyonel bir savunma hazırlanabilir ancak dava açmadan veya cevap dilekçesi yazmadan önce mutlaka bir avukata danışınız.
Tazminat Hakkında Detaylı Bilgi İçin Linke Tıklayabilirsiniz.
Diğer Makalelerimize Ulaşmak İçin Linke Tıklayabilirsiniz.
MANEVİ TAZMİNAT CEVAP DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
DOSYA NO : 20../… Esas
DAVALI : …
VEKİLİ : AV.FURKAN EMRE TAŞCİ
DAVACI : …
KONU : Davaya cevap ve itirazlarımızdan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın Mahkemenizde açılan ve tarafımıza tebliğ edilen manevi tazminat istemli dava, haksız ve dayanaksız olup, süresi içerisinde cevap ve itirazlarımızı sunma gereği doğmuştur. Şöyle ki:
Davacı tarafından ileri sürülen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Dava dilekçesinde manevi tazminat talebine gerekçe olarak gösterilen iddialar soyut ve genel olup, olaylara dair açık, somut ve belgeli bir açıklama bulunmamaktadır. Davacı ile geçmişte komşuluk benzeri bir sosyal ilişki bulunmuş olsa da, iddia edildiği gibi sistematik hakaret veya tehdit tarafımızdan gerçekleştirilmemiştir. Kişilik haklarını ihlal edici mahiyette somut ve ispatlanabilir bir eylem mevcut değildir.
Davacı, ceza yargılamasında verilen mahkûmiyet kararını, hukuk hakimini bağlayan bir unsur gibi göstermeye çalışsa da, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği ceza mahkemesi kararları, özellikle kusur oranı belirlenmemişse, hukuk yargılamasında bağlayıcı nitelikte değildir. (Yargıtay HGK 2011/17-50 E., 2011/231 K.). Ceza davası dosyasında değerlendirilen vakıalar ile hukuk davasında değerlendirilecek manevi zarar farklı esaslara tabidir.
Ayrıca dava konusu fiilin üzerinden uzun zaman geçmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca söz konusu talep zamanaşımına uğramıştır. Ceza yargılamasının süreci bu anlamda hukuk davasındaki zamanaşımı değerlendirmesini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle zamanaşımı defi’mizi ihtirazi kayıtla ileri sürüyoruz.
Davacı, psikolojik zarar yaşadığını iddia etmekte; ancak bu iddiasını destekleyen herhangi bir tıbbi belge veya psikolojik değerlendirme raporu sunmamıştır. Bu durum, iddiaların sübjektif ve soyut olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Davacı tarafından sunulan ses kaydı ise, hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olma ihtimali sebebiyle hukuken geçerli bir delil niteliği taşımamaktadır. Bu hususun Sayın Mahkemece ayrıca değerlendirilmesini talep ediyoruz.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2014/18869, K. 2017/1807, T. 23.2.2017:
“Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirmeyi amaçlayan, ceza niteliği taşımayan, kişinin malvarlığını zenginleştirmeyi değil, tatmin duygusunu sağlamayı hedefleyen bir taleptir. Takdir edilecek miktar; olayın özellikleri, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları gibi unsurlar göz önüne alınarak belirlenmelidir.”
Bu bağlamda, talep edilen tazminat miktarı açıkça fahiş olup, somut olayın özellikleriyle bağdaşmamaktadır.
Dava, esasen taraflar arasında geçmişe dayanan husumetin yargıya taşınmasından ibaret olup, kötü niyetli olarak açıldığı kanaatindeyiz.
HUKUKİ SEBEPLER
Türk Borçlar Kanunu, HMK, 6098 sayılı yasa ve ilgili sair mevzuat ile yerleşik yargı içtihatları.
DELİLLER
- Karşı tarafın sunduğu ve sunacağı tüm delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
- Tanık beyanları
- Bilirkişi raporu
- Yemin, isticvap
- Hukuka uygun her türlü diğer deliller
- Mahkemece re’sen dikkate alınacak tüm deliller
SONUÇ VE TALEP
Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
Haksız ve dayanaksız davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde esastan reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
DAVALI VEKİLİ
Av. Furkan Emre TAŞCI
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)
Manevi tazminat nedir? Maddi tazminattan farkı nedir?
Manevi tazminat, kişinin ruhsal ve duygusal bütünlüğüne zarar veren eylemler nedeniyle talep edilen bir tazminat türüdür. Maddi bir zararı karşılamaz; kişinin yaşadığı üzüntü, elem, korku gibi soyut zararların giderilmesine yöneliktir. Maddi tazminat ise doğrudan ekonomik kayıpları karşılamayı amaçlar.
Manevi tazminat davasında cevap dilekçesi süresi ne kadardır?
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) göre, dava dilekçesi davalıya tebliğ edildikten sonra 2 hafta (14 gün) içinde cevap dilekçesi verilmelidir. Bu süre, dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar ve süre içinde cevap verilmezse, iddiaları reddetmiş olur. Gerekçeli bir dilekçeyle mahkemeden ek süre (mehil) talep edilmesi de mümkündür.
Manevi tazminat davasında ikinci cevap dilekçesi (cevaba cevap) verilebilir mi?
Evet, yazılı yargılama usulünde taraflar karşılıklı olarak iki dilekçe verebilir. Davalı taraf, davacının ilk cevaba karşılık sunduğu cevaba cevap dilekçesine karşı, “ikinci cevap dilekçesi” verme hakkına sahiptir. Bu dilekçenin de tebliğden itibaren iki hafta içinde sunulması gerekir. Bu aşamada taraflar delillerini ve hukuki değerlendirmelerini tamamlamış olmalıdır.
Hangi durumlarda manevi tazminat davası açılabilir?
Hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal, haksız tutuklama, iftira, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması, sosyal medyada rencide edici paylaşımlar gibi kişilik haklarını ihlal eden durumlarda manevi tazminat davası açılabilir.
Manevi tazminat davası ne kadar sürede açılmalıdır?
Türk Borçlar Kanunu’na göre manevi tazminat davaları, zararın ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her durumda ise eylem tarihinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde dava zamanaşımına uğrar.
Manevi tazminat davasında hangi deliller kullanılabilir?
Tanık beyanları, yazışmalar, görsel kayıtlar, sosyal medya paylaşımları, tıbbi raporlar ve olayın etkisini belgeleyen her türlü kanıt kullanılabilir. Ancak delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması şarttır.
Manevi tazminat davasında istenen tutarı kim belirler?
Davacı belirli bir tutar talep edebilir ancak nihai olarak tazminat miktarını takdir etme yetkisi mahkemeye aittir. Mahkeme, olayın ağırlığı, tarafların durumu ve somut koşullara göre uygun bir miktar belirler.
Davalı taraf, manevi tazminat talebine nasıl karşılık verebilir?
Davalı taraf, kendisine tebliğ edilen dava dilekçesine karşı belirlenen yasal süre içinde cevap dilekçesi sunarak iddiaları reddedebilir, delillere itiraz edebilir, zamanaşımı veya hukuka uygunluk gibi savunmalar ileri sürebilir.
Ceza mahkemesindeki karar, manevi tazminat davasını etkiler mi?
Ceza mahkemesinde verilmiş bir karar, doğrudan hukuk mahkemesini bağlamaz. Ancak olayla ilgili belirli bir fiilin işlendiği sabit görülmüşse, hukuk hâkimi bunu dikkate alabilir. Yine de kusur oranı ve manevi zarar bağımsız olarak değerlendirilir.

Henüz yorum yok.