Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davası

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davası

Paydaşlığın giderilmesine (ortaklığın sona erdirilmesine) ilişkin davalarda, taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın (örneğin bina, yapı, ağaçlandırma gibi sonradan eklenen unsurların) kime ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık çıkması halinde, bu durum bekletici mesele olarak değerlendirilir. Muhdesata konu şeyin mülkiyetinin kime ait olduğunun belirlenmesi, ortaklığın giderilmesi sürecini doğrudan etkileyebilen önemli bir niteliktir. İşte bu bağlamda açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, taşınmaz üzerindeki yapı veya eklentilerin hangi paydaşa ait olduğunun hukuken belirlenmesini amaçlar.

Muhdesat Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 684. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bir eşyanın maliki, aynı zamanda o eşyanın bütünleyici parçalarının da malikidir. Bu kapsamda muhdesat; taşınmazın üzerinde sonradan meydana getirilen bina, yapı, ağaç veya bitki gibi, taşınmazla fiziksel ve ekonomik bütünlük arz eden unsurlardır.

Muhdesat, arazi mülkiyetinden bağımsız bir mülkiyet hakkı ya da sınırlı ayni hak doğurmaz. Farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse bu tip eklentiler taşınmazdan ayrı olarak mülkiyete konu olamaz. Muhdesat sahibinin bu unsurlar üzerindeki hakkı, mülkiyet hakkı değil; sınırlı, şahsi nitelikte bir talepten ibarettir. Bu nedenle, taşınmaz üzerindeki bina ya da ağaç gibi yapılar üzerinde ayrı bir tapu kaydı oluşturulması mümkün değildir.

Kanunun anlatımıyla, bütünleyici parça; yerel örf ve adetlere göre asıl şeyin doğal ve tamamlayıcı unsuru olup, o şeyden ayrıldığında zarar görecek ya da işlevini yitirecek nitelikte olan unsurlardır. Bu bağlamda muhdesatın mülkiyeti, doğrudan taşınmazın maliki ile birlikte değerlendirilir.

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasının Konusu

Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi talep edilen taşınmaz üzerinde, bina, ağaç gibi bütünleyici unsurlar (muhdesat) bulunuyorsa, bunlar taşınmazla birlikte satılmak zorundadır. Ancak muhdesatın belirli paydaşlara ait olduğuna dair tapu kaydında şerh mevcutsa ya da tüm paydaşlar bu konuda mutabıksa ve muhdesat, taşınmazın toplam değerinde artışa sebep oluyorsa; dava tarihindeki mevcut durum dikkate alınarak, hem arza hem de muhdesata ayrı ayrı değer biçilir.

Bu değerler toplanarak taşınmazın toplam ekonomik değeri belirlenir. Ardından, ilgili toplam değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata ait olduğunun oranları belirlenir. Satış sonucunda ise elde edilen bedeller bu oranlara göre paylaştırılır. Muhdesat bedeli, o muhdesatın sahibi olan paydaşa, kalan tutar ise arsa payına göre diğer paydaşlara bölüştürülür.

Eğer ortaklığın giderilmesi davasında taşınmaz üzerindeki muhdesatın kime ait olduğu konusunda ihtilaf varsa ve bazı paydaşlar muhdesat üzerinde hak ileri sürüyorsa, bu durumda ilgili paydaşa, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165. maddesi uyarınca görevli mahkemede adiyet tespiti davası açması için uygun bir süre tanınmalıdır. Verilen süre içinde dava açılırsa sonucu beklenir; açılmazsa, sanki ortada bir uyuşmazlık yokmuş gibi ortaklığın giderilmesi davasına devam edilmesi gerekir.

Eğer muhdesatın, paydaşlar dışında üçüncü bir kişiye ait olduğu tespit edilirse, bu kişinin davaya dahil edilmesi ve satış bedelinden ona pay verilmesi mümkün değildir. Çünkü muhdesatın paydaş olmayan bir kişi tarafından inşa edildiğinin tespiti, ortaklığın giderilmesi davası kapsamında dikkate alınmaz.

Aidiyetin tespiti davaları, kendine özgü yapıya sahip, özel nitelikli davalardır. Bu tür davalar sonucunda verilen hükümlerin doğrudan icra ve infazı mümkün değildir. Bu nedenle, uygulama alanları sınırlıdır. Eğer muhdesata ilişkin derdest bir ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma süreci bulunmuyorsa, aidiyetin tespiti davası görülmez.

Yargıtay 14. HD, 2014/6765 E., 2014/9930 K. sayılı kararında; muhdesatın üçüncü kişiye ait olduğunun anlaşılması hâlinde bu kişinin satış bedelinden pay alamayacağına hükmederek bu ilkeyi açıkça ortaya koymuştur.

Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.

Muhdesat Davasının Ortaklığın Giderilmesi Davasına Etkisi

Ortaklığın giderilmesine ilişkin davada taşınmaz üzerindeki muhdesat hakkında ihtilaf varsa ve bazı paydaşlar muhdesat üzerinde hak iddia ediyorsa, mahkemece o paydaşa HMK m.165 uyarınca uygun bir süre verilir ve aidiyetin tespiti davası açması istenir. Açılan dava ile ortaklığın giderilmesi davası açısından bekletici mesele yapılmalıdır.

Yargıtay 6. HD, 2011/10922 E., 2011/9716 K. sayılı kararında, bu hususu açıkça ortaya koyarak aidiyet davası görülmeden ortaklığın giderilmesi kararının verilemeyeceğini vurgulamıştır.

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Taraf Ehliyeti

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları, genellikle ortaklığın giderilmesi davasıyla bağlantılı olarak açılır. Bu davalarda, muhdesat iddiası davacı tarafından yapıldığını açıkça kabul etmeyen tüm paydaşların davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda pay sahibi olan ve mülkiyet hakkını haiz olan tüm tapu maliklerine karşı dava yöneltilmelidir. Ancak davalı paydaşlardan biri, muhdesatın davacı tarafından yapıldığını açıkça kabul ediyorsa, bu kişiye dava yöneltilmesine gerek yoktur.

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Süre Şartı

Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kendi eliyle yapıldığını iddia eden paydaş, ortaklığın giderilmesi davası kesinleşene kadar istediği zaman aidiyetin tespiti davası açabilir. Bu tür davalar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 567/2. maddesinde belirtilen on günlük süreye tabi değildir. Başka bir deyişle, davanın on günlük süreden sonra açılmış olması, davanın görülmesine engel teşkil etmez. Bu durumda hâkim, muhdesat davasını bekletici mesele yaparak ortaklığın giderilmesi davasının sonucunu bu davanın sonucuna göre belirleyebilir.

Yargıtay 8. HD, 2016/13090 E., 2020/2096 K. sayılı kararıyla, eğer taşınmazda kentsel dönüşüm ya da kamulaştırma gibi bir işlem yoksa, salt tespit amacıyla dava açılmasının hukuki yarar şartını karşılamayacağını belirtmiştir.

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetki bakımından ise, taşınmazın aynına ilişkin bir dava söz konusu olduğu için, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Özetle dava, muhdesatın bulunduğu taşınmazın yer aldığı yer mahkemesinde açılmalıdır.

Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Davasında Hukuki Yarar Şartı

Hukuki yarar, bir davanın açılabilmesi için aranan temel dava şartlarından biridir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına ve öğretideki genel kabule göre; eda davası açılması mümkün olan durumlarda, salt tespit davası açılması hukuki yarar şartını karşılamaz. Bu nedenle, muhdesatın aidiyetinin belirlenmesi için açılacak davalarda, hukuki yararın mevcut olup olmadığı dikkatle değerlendirilmelidir. Farklı bir durumda ise dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/334 E., 2012/650 K. sayılı kararında, davacının taşınmaz üzerindeki yapının kendisine ait olduğunu öne sürdüğü durumda, somut ve güncel bir hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Ayrıca Yargıtay 7. HD, 2022/2295 E., 2022/5745 K. sayılı kararda; muhdesatın davacıya ait olduğu yönündeki iddiaların somut delillerle ispatlanamaması hâlinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Sonuç

Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, ortaklığın giderilmesi sürecinde taşınmaz üzerindeki yapı ve eklentilerin kime ait olduğunun belirlenmesi açısından önem taşır. Dava, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini ve satış bedelinin adil şekilde paylaşılmasını sağlar. Taraf ehliyeti, hukuki yarar ve süre gibi dava şartlarına dikkat edilmeli, yetkili ve görevli mahkemede doğru şekilde açılmalıdır. Uyuşmazlıkların sağlıklı çözülebilmesi için uzman bir hukukçudan destek alınması faydalı olacaktır.

 

 

Henüz yorum yok.

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Call Now Button