İsim Değişikliği Davası 2025 – Soyadı Değiştirme Nasıl Olur?

İsim ve Soyisim Değişikliği Hangi Hallerde Mümkündür? Hangi Hallerde İsim veya Soyisim Değiştirilebilir? İsim Değiştirme Davası Nasıl Açılır? İsim Değiştirme Dava Dilekçesi Soyisim Değiştirme İsim Değiştirme Davaları

İsim değiştirme davası, soyadı değiştirme; İsim ve soyisim, bireyin toplum içindeki tanınırlığını ve hukuki kimliğini belirleyen en temel şahıs varlığı unsurlarıdır. Türk Medeni Kanunu uyarınca, kişinin adı ve soyadı kişilik hakları kapsamında yer alır ve bu haklar mutlak niteliktedir. Bu nedenle kişinin adı ve soyadı üzerindeki tasarrufları sıkı sıkıya kendisine bağlıdır; devredilemez ve başkası tarafından değiştirilemez.

Bireyler, çeşitli sebeplerle mevcut isim veya soyadlarını değiştirmek isteyebilir. Bu gerekçeler bazen kişisel tercihlere, bazen ise toplumsal, dini, kültürel, etnik ya da psikolojik sebeplere dayanabilir. Mevcut ad veya soyadından hoşnut olmamak, alay konusu edilmesi, toplumda olumsuz çağrışımlara yol açması, telaffuz zorluğu yaşanması gibi durumlar da bu gerekçelere dahildir.

İsim ve soyisim değiştirme davası, kişinin mevcut kimlik bilgilerinde yer alan ad ve/veya soyadının değiştirilmesi amacıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı özel hukuk davasıdır. Ancak bu davanın açılabilmesi için yalnızca isteğin varlığı yeterli değildir; kişi mutlaka haklı bir sebep göstermek zorundadır. Haklı sebepler mahkemece ilgili somut olayın niteliğine göre değerlendirilmektedir.

Bu davayla birlikte birey, kendisini daha iyi temsil eden bir isim veya soyad ile toplumsal yaşamına devam etmeyi hedefler. Mahkeme, kişilik haklarının korunması ilkesinden hareketle, talebin yerindeliğini ve dayanaklarını değerlendirerek hüküm verir.

İsim ve Soyisim Değişikliği Hangi Hallerde Mümkündür?

İsim, bireyin toplum içerisindeki tanınırlığını sağlayan en temel kişisel ayırt edici unsurdur. Kişi, diğer bireylerden ismi sayesinde ayrılırken; soyisim ise aynı adı taşıyan bireyler arasında ayrım yapılmasını sağlar. Bu nedenle hem ad hem de soyad, bireyin hukuki ve sosyal kimliğini oluşturan önemli unsurlar arasındadır.

Ancak bazı durumlarda mevcut isim veya soyisim kişinin şahsi bütünlüğünü zedeleyebilir ya da toplum içindeki konumunu olumsuz etkileyebilir. Bu tür durumlarda, haklı nedenlere dayanmak koşuluyla isim ve soyisim değişikliği talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi bu değişikliğin ancak “haklı sebepler” varlığında yapılabileceğini düzenlemiştir.

Hangi Hallerde İsim veya Soyisim Değiştirilebilir?

Mahkemeler, her başvuruyu somut olay çerçevesinde değerlendirmektedir. Ancak uygulamada aşağıdaki durumlar isim veya soyisim değişikliği için geçerli haklı sebepler arasında kabul edilmektedir:

  • İsmin veya soyadın toplumda alay konusu olması ya da gülünç çağrışımlar içermesi,
  • Kötü şöhrete sahip bir kişiyle aynı isme veya soyisme sahip olunması,
  • İsmin veya soyadın geçmişte yaşanmış bir travmatik olayla özdeşleşmiş olması,
  • Bireyin sosyal çevresinde farklı bir isimle tanınıyor olması,
  • Mevcut ismin yabancı kökenli olması nedeniyle telaffuzunun zor olması ya da kişinin aidiyet duygusunu zedelemesi,
  • Mesleki veya sanatsal nedenlerle kamuoyunda farklı bir isimle tanınıyor olunması,
  • Cinsiyet geçişi sonrası yeni bir isimle toplum içinde kabul görmek istenmesi,
  • Ahlaka aykırı, edebe uygun olmayan, aşiret ismi ya da rütbe içeren soyadına sahip olunması.

Soyadı değişikliği taleplerinde ayrıca 2525 sayılı Soyadı Kanunu hükümleri de dikkate alınmaktadır. Bu yüzden rütbe, memuriyet unvanı, yabancı millet isimleri, Atatürk soyadı, aşiret isimleri ve ahlaka aykırı ifadeler taşıyan soyisimlerin kullanılması mümkün değildir.

Bazı durumlarda ise sadece mevcut isme yeni bir isim eklenmesi (örneğin ikinci isim talebi) ya da soyadın düzeltilmesi gibi işlemler için de bu dava açılabilir.

İsim ve Soyisim Değiştirme Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

İsim ve soyisim değişikliği talebinde bulunacak kişiler bu davayı şahsi olarak açabilecekleri gibi, bu konuda özel yetki içeren bir vekaletname verdikleri avukat aracılığıyla da başvuruda bulunabilirler. Eğer isim veya soyadı değişikliği talebi bir çocuk adına yapılacaksa, bu durumda dava, çocuğun velayet hakkına sahip ebeveyni ya da onların adına hareket eden vekil tarafından açılabilir.

Velayet altındaki küçükler için bu tür davalarda çocuğun üstün yararı göz önünde bulundurularak hareket edilir ve dava süreci buna göre şekillendirilir.

Davanın açılacağı mahkeme türü, Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise davacının ikamet adresindeki yer mahkemesidir. Yani kişi, yerleşim yeri adresinin bağlı olduğu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bu değişiklik talebini yargıya taşıyabilir.

Ayrıca isim ve soyisim değişikliği davalarında Nüfus Müdürlüğü davalı taraftır.

İsim Değiştirme Davası Nasıl Açılır?

İsim veya soyisim değişikliği talebinde bulunmak isteyen kişi, bu davayı şahsi olarak ya da özel yetkili bir vekaletnameyle yetkilendirdiği avukatı aracılığıyla açabilir. Reşit olmayan bireyler için ise dava, velayet hakkına sahip anne veya baba tarafından açılır.

Bu dava, davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Dava sürecinde Nüfus Müdürlüğü davalı sıfatıyla yer alır ve mahkeme tarafından verilecek karara göre isim veya soyisimde değişiklik yapılabilir. Talepte bulunan kişi, isim değişikliğini haklı bir nedene dayandırmakla yükümlüdür. Gülünç veya alay konusu isimler, yanlış yazımlar, kişisel travmalar ya da toplumda farklı bir isimle tanınma gibi nedenler mahkemece geçerli gerekçeler arasında sayılabilir.

e-Devlet Üzerinden İsim ve Soyisim Değişikliği (İstisnai Yol)

Son birkaç yılda sıkça gündeme gelen bir başka uygulama da mahkeme kararı olmaksızın e-Devlet üzerinden isim ve soyisim değişikliği yapılabilmesidir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün duyurusuna göre, 24 Aralık 2023 tarihine kadar belirli şartları taşıyan vatandaşlar bu haktan yararlanabilmiştir.

Bu uygulama kapsamında yalnızca:

  • Yazım ve imla hatası içeren isim ve soyisimler,
  • Düzeltme işareti eksikliği nedeniyle anlamı bozulan isimler,
  • Genel ahlaka aykırı veya toplumda alay konusu olan isim ve soyisimler,

mahkeme kararı aranmaksızın bir kereye mahsus il/ilçe idare kurulunca değiştirilebilmektedir. Başvuru yurtiçinde ilçe nüfus müdürlüklerine veya e-Devlet üzerinden, yurtdışında ise dış temsilciliklere yapılabilir.

Ancak bu yöntemle:

  • Ön adını (örneğin “Eda Nur”dan “Eda”ya) sildirmek isteyenler,
  • Adını bambaşka bir isimle değiştirmek isteyenler (örneğin “Muratcan” → “Murat Efe”),
  • Sonradan Türk vatandaşlığına geçen kişiler,

mutlaka mahkeme kararıyla başvuru yapmak zorundadır.

e-Devlet üzerinden yapılan başvurular için herhangi bir harç veya ücret alınmamaktadır.

Mahkeme Yolunda Usul ve Deliller

İsim değişikliği davasında, talepte bulunan kişinin haklı nedenleri ispat etmesi gerekir. Bu amaçla;

  • Tanık beyanları,
  • Sosyal medya veya dijital platformlarda kullanılan isimler,
  • Resmî veya özel belgelerde yer alan alternatif isim kullanımları,
  • Psikolojik raporlar ya da mesleki gerekçeler

mahkemeye sunulabilir.

Mahkeme talebi yerinde bulursa, verilen karar ulusal veya yerel bir gazetede ilan edilir. Bu ilanla beraber üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeye başlar. Karardan zarar gören üçüncü kişiler ise, durumu öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde bu karara itiraz edebilirler.

İsim ve Soyisim Değişikliği Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

İsim ve soyisim değişikliği davaları, kişisel hakların doğrudan etkilenmesi nedeniyle dikkatle yürütülmesi gereken özel dava türlerindendir. Bu tür davalarda mahkemeler, yalnızca başvuran kişinin talebine değil, bu talebin arkasındaki haklı gerekçelere ve ispat araçlarına da önem verir.

Bu nedenle dava sürecine girilmeden önce bazı hususlara dikkat edilmesi, sürecin başarıyla sonuçlanmasını kolaylaştıracaktır:

  • İsim veya soyisim değişikliği için kişisel hoşnutsuzluk tek başına yeterli değildir; gerekçenin toplumsal, psikolojik, kültürel ya da kişisel yaşantıyla somut olarak bağlantılı olması gerekir.
  • Başvuruda bulunan kişinin değişiklik talebinin samimi, süreklilik arz eden bir durumdan kaynaklandığı delillerle ortaya konulmalıdır.
  • Sosyal çevrede farklı bir isimle tanınıyor olmak, tanık beyanları ve sosyal medya kullanımlarıyla desteklenmelidir.
  • Yargıtay uygulamaları, haklı nedenlerin sübjektif olsa bile ispatlanabilir olmasını aramaktadır.

Bu süreçte en sık karşılaşılan sorunlardan biri, ismin ya da soyadın toplumda alay konusu olması ya da kişinin psikolojik rahatsızlık duymasına yol açmasıdır. Bu gibi durumlarda gerek tanıklar gerekse sosyal hayattaki karışıklığı ispatlayan deliller belirleyici rol oynar.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Gerekli Belgeler

İsim veya soyisim değişikliği davaları, nüfus kayıtları üzerinden yürütülmektedir. Bu sebeple başvuru sırasında mahkemeye sunulması zorunlu sabit belgeler sınırlıdır. Ancak davanın gerekçesine göre ek belge sunulması süreci güçlendirebilir.

  • Temel olarak herhangi bir özel belge sunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Nüfus kayıtları sistem üzerinden temin edilir.
  • Talep edilen değişiklik, kişiye özel bir olguya (travma, tanınmışlık, karışıklık vb.) dayanıyorsa, buna ilişkin belgeler (psikolojik rapor, sosyal medya çıktısı, iş yeri belgeleri vb.) sunulabilir.
  • İsim ve soyisim nedeniyle toplumda karışıklık veya yanlış anlaşılma yaşanıyorsa, bunu destekleyen belgelerin dava dosyasına eklenmesi faydalı olacaktır.
  • Tanık beyanları, özellikle ismin kötü çağrışım yapmadığı ancak bireyde psikolojik veya sosyal rahatsızlık yarattığı durumlarda önem kazanır. Bu gibi sübjektif olgular tanıklar yoluyla ispatlanabilir.

Mahkemeler, yalnızca yazılı delillere değil, davacının hayatında gerçekten nasıl tanındığına, adının gündelik yaşamda nasıl bir karşılık bulduğuna da bakar. Bu nedenle dava dilekçesiyle birlikte sunulacak tanıklar ve belgeler, davanın seyrini doğrudan etkileyebilir.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası ile Düzeltme Davası Arasındaki Fark

İsim veya soyadı üzerinde yapılan işlemler, bazen tamamen yeni bir ad veya soyad edinme şeklinde olurken, bazen yalnızca mevcut kayıttaki bir hatanın düzeltilmesiyle sınırlı kalmaktadır. Bu iki durum hukuki açıdan farklı yollardan yürütülür.

İsim ve soyadı değiştirme davası, kişinin mevcut kimliğinde yazan ad veya soyadını tamamen değiştirmek istemesi halinde başvurulan yoldur. Bu durumda kişi yeni bir isim veya soyadı almak ister ve bu, mahkeme kararı ile mümkündür. Haklı bir sebep gösterilmesi ve bu gerekçenin ispatlanması zorunludur. Bu tür davalarda çoğu zaman tanık beyanlarına ihtiyaç duyulur.

Öte yandan isim ya da soyadı düzeltme davası, mevcut isimdeki yazım hatalarının veya imla yanlışlarının giderilmesi amacıyla açılır. Örneğin, “Mehmet” isminin yanlışlıkla “Memet” olarak yazılması gibi durumlarda düzeltme yoluna gidilir. Bu davalar, yapısı itibariyle nispeten daha hızlı sonuçlanabilir. Tanık dinlenmesine gerek kalmaksızın, belgeye dayalı olarak düzeltilme yapılabilir.

Her ne kadar hukuki nitelik olarak bu iki dava benzerlik taşısa da, amaçları, kapsamları ve ispat yöntemleri bakımından farklılık gösterir. Bu nedenle talep türüne uygun dava açılması önemlidir.

İsim ve Soyadı Değişikliği Davasının Hukuki Sonuçları

İsim veya soyadı değişikliği davası sonucunda mahkeme talebi kabul ederse, yalnızca kişinin ad veya soyadında bir değişiklik yapılır. Bunun dışında kişinin medeni hali, vatandaşlığı ya da diğer kimlik bilgileri üzerinde herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalar, kişinin şahsi durumunda köklü bir değişiklik yaratmaz.

Ancak bazı istisnai sonuçlar doğabilir:

  • Evli erkeklerin soyadını değiştirmesi durumunda, eşin ve varsa çocukların soyadları da bu değişiklikten otomatik olarak etkilenebilir. Kadının soyadı, evlilik birliği kapsamında kocasının soyadını aldığı için, erkek soyad değiştirirse bu durum kadını da doğrudan etkiler.
  • 18 yaş altındaki çocuklar ile evlat edinilmiş bireylerin soyadları da, ebeveynin soyadı değişikliğine bağlı olarak değiştirilebilir.

Mahkeme tarafından verilen kararın ardından, bu değişiklik ilgili Nüfus Müdürlüğü’ne bildirilir ve resmî kayıtlarda güncelleme yapılır. Ayrıca karar, yerel veya ulusal bir gazetede ilan edilir. Bu ilan sayesinde üçüncü kişilere karşı da hüküm doğurur.

İsim veya soyisim değişikliğinden zarar gören kişiler, bu kararı öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde itiraz davası açabilir. Ancak bu kişilerin, zararın meşru ve ispat edilebilir nitelikte olduğunu ortaya koyması gerekir.

Bu süreçte, dava sürecinin hatasız yürütülmesi ve kişinin hak kaybı yaşamaması adına deneyimli bir avukattan hukuki destek alınması, son derece önemlidir. Alanında uzman bir avukat sayesinde, delillerin hazırlanmasından dava dilekçesinin yazımına kadar tüm süreç profesyonel şekilde yürütülebilir.

 

Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.

Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.

Avukat Yardımı Almak Gerekli midir?

İsim ve soyisim değişikliği davaları, ilk bakışta basit görünebilir. Ancak gerek sübjektif gerekçelerin doğru sunulması, gerekse ispat vasıtalarının doğru belirlenmesi açısından hukuki destek almak son derece önemlidir.

  • Delil sunumu, tanık beyanlarının etkin kullanımı,
  • Dava dilekçesinin teknik olarak doğru hazırlanması,
  • Duruşma sürecinin etkili yönetimi,
  • Hak kayıplarının önlenmesi

açısından bir avukatın profesyonel desteği ciddi avantaj sağlar. Üstelik bazı durumlarda, eksik başvurular veya yetersiz gerekçeler nedeniyle davanın reddi gibi risklerle karşılaşmak da mümkündür. Bu nedenle süreci bilen bir avukatla çalışmak, zaman ve hak kaybının önüne geçilmesini sağlar. İstanbul İsim Değiştirme Avukatı

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası – Yargıtay Kararları

Yargıtay 18. HD, 2016/1849 E., 2016/4538 K.

Başvuranın soyadının uzun ve telaffuzu zor olması, günlük hayatta zorluk yaşamasına sebep olduğundan mahkeme soyadının değiştirilmesini uygun bulmuştur. Kararda, bireyin kendi ismi üzerinde sahip olduğu kişilik hakkı vurgulanmıştır.

Yargıtay 18. HD, 2013/19702 E., 2013/20741 K.

Başvuranın toplumda olumsuz çağrışım yapan ve alay konusu olan bir soyad taşıdığı gerekçesiyle açtığı dava kabul edilmiştir. Yargıtay, kişinin sosyal çevrede itibarsızlaştırılmasına yol açan soyadların değiştirilmesini haklı gerekçe saymıştır.

Yargıtay HGK, 2011/18-535 E., 2011/622 K. (12.10.2011)

Soyadı değişikliği hakkının yalnızca ebeveynin açtığı önceki davayla sınırlanamayacağı belirtilmiş; her bireyin kendi adına dava açma hakkı olduğu ve bu hakkın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı şekilde engellenemeyeceği vurgulanmıştır.

Yargıtay 2. HD, 2008/18445 E., 2009/5190 K.

Davacının, boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam etme talebi, yetkili mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddedilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu karar görevli mahkeme ayrımı açısından önemlidir.

🔹 Yargıtay HGK, 2010/18-643 E., 2010/648 K.

Reşit olmayan çocuğun ismini değiştirme talebi yalnızca velayet sahibi anne tarafından yapılamaz. Çocuğun adı üzerinde yapılacak değişikliğin, her iki ebeveynin ortak kararıyla ya da diğer ebeveynin de davaya dahil edilmesi suretiyle yapılması gerektiği belirtilmiştir.

İsim Değiştirme Dava Dilekçesi

İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

İSTEMDE BULUNAN :
Elif Yılmaz (T.C. Kimlik No: …)
Adres: …

VEKİLİ :
Av. Furkan Emre TAŞCİ
Adres: …

DAVALI :
İstanbul İl Nüfus Müdürlüğü

KONU :
Müvekkilin resmi kayıtlarda “Elifnaz” olarak geçen adının, uzun süredir fiilen kullandığı ve sosyal çevresinde bu isimle tanındığı “Elif” olarak değiştirilmesi talebidir.

AÇIKLAMALAR

  1. Müvekkilin resmi nüfus kayıtlarında yer alan ismi “Elifnaz” olup, bu ad özellikle okul ve meslek hayatında zorluklara sebep olmakta, resmi ve gayriresmi yazışmalarda karışıklığa yol açmaktadır.
  2. Müvekkil, üniversite eğitimi ve sonrasındaki iş hayatı boyunca yalnızca “Elif” ismini kullanmış ve bu isimle tanınmıştır. Sosyal çevresi, iş arkadaşları, eğitim kurumları ve dijital platformlardaki kimliklerinde de bu isim yer almaktadır.
  3. Aynı zamanda “Elifnaz” ismi, müvekkilin mesleki imajını zedelemekte ve çocuk ismi algısı oluşturduğundan kendisini ifade etmede yetersiz kalmaktadır. Bu durum müvekkilin mesleki ve kişisel kimliği ile uyumsuzluk yaratmaktadır.
  4. Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi gereği, haklı sebeplerin varlığı halinde isim değişikliği talep edilebilir. Müvekkilin uzun süredir fiilen farklı bir adla tanınıyor olması, mevcut ismin kişisel ve mesleki zorluklara yol açması gibi sebepler birlikte değerlendirildiğinde, isim değişikliği talebinin hukuken yerinde olduğu açıktır.

HUKUKİ DAYANAKLAR

  • 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.27
  • 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.36
  • Yargıtay içtihatları ve diğer ilgili mevzuat

DELİLLER

  • Nüfus kayıt örneği
  • Sosyal medya hesaplarına ait çıktı örnekleri
  • Eğitim ve iş başvurularında kullanılan belgeler
  • Tanık beyanları
  • Kolluk araştırması
  • Diğer sair yasal deliller

TANIKLAR

  • Ayşe Kılıç – T.C. No: … – Adres
  • Melis Gündoğdu – T.C. No: … – Adres
  • Betül Demir – T.C. No: … – Adres

SONUÇ ve TALEP

Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, müvekkil Elif Yılmaz’ın, nüfus kayıtlarında “Elifnaz” olarak yer alan adının “Elif” olarak değiştirilmesine ve nüfus kayıtlarına bu şekilde tesciline, yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.

Tarih: … / … / 2024
İstemde Bulunan Vekili
Av. Furkan Emre TAŞCİ

 

Sık Sorulan Sorular (SSS)

İsim değişikliği için dava açmadan işlem yapılabilir mi?

Evet, belirli durumlarda (yazım hatası, ahlaka aykırılık, toplumda gülünç karşılanma gibi) bir defaya mahsus olmak üzere e-Devlet üzerinden başvuru yapılabilir. Ancak bu başvurular sınırlıdır ve kapsam dışında kalan kişiler için dava açılması şarttır.

İki ismim var, birini sildirmek istiyorum. e-Devlet üzerinden yapabilir miyim?

Hayır. Ön adını sildirmek ya da iki ismi birleştirmek gibi değişiklikler yalnızca Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılarak yapılabilir.

Soyadımı tamamen değiştirmek istiyorum. Mümkün mü?

Evet, haklı bir gerekçe ile başvuru yapılması halinde soyadı değiştirilebilir. Mahkeme bu talebi değerlendirerek karar verir.

İsim değişikliği için yaş sınırı var mı?

Reşit olmayan bireyler adına anne veya babası dava açabilir. Reşit bireyler ise davayı bizzat veya avukat aracılığıyla açabilir.

 

Karar alındıktan sonra gazetede yayımlanmak zorunda mı?

Evet, Türk Medeni Kanunu gereği isim veya soyadı değişikliği kararı yerel veya ulusal bir gazetede ilan edilir. Bu ilan, üçüncü kişiler açısından bağlayıcılık yaratır.

İsim değişikliği kararına başka biri itiraz edebilir mi?

Evet, bu değişiklikten zarar gördüğünü ispatlayan kişiler, kararı öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde iptal davası açabilirler.

Henüz yorum yok.

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Call Now Button