ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ALAN MÜKELLEF NE YAPMALI?
Vergi dairelerinden tebliğ olunan ödeme emirleri, mükellefler açısından büyük önem arz etmektedir. Çünkü bu belge, devletin artık borcun tahsili için cebri icra sürecine geçtiğinin göstergesidir. Ödeme emrini ciddiye almamak, malvarlığına haciz konulmasına, hatta belirli durumlarda hapisle sonuçlanabilecek yaptırımlara yol açabilir. Bu nedenle ödeme emri tebliğ edilen kişinin hukuki haklarını ve yükümlülüklerini iyi bilmesi büyük önem arz eder. (Burada vergi avukatı desteği ile bu süreci yönetmek ileride doğacak telafisi güç zararların önüne geçebilir.)
1. Ödeme Emri Nedir?
Ödeme emri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında, kamu alacağının (örneğin vergi borcu, SGK primi, idari para cezası) tahsilini sağlamak amacıyla vergi daireleri veya ilgili tahsil dairelerince düzenlenmiş olan ve borçluya tebliğ edilen resmi bir belgedir.
Bu tebligat, e-tebligat sistemi üzerinden de elektronik olarak yapılabilmektedir.
Bu belgeyle borçludan, 15 gün içinde ya borcu ödemesi ya da mal bildiriminde bulunması istenir.
2. Ödeme Emri Kimlere Gönderilir?
Ödeme emri sadece asıl borçluya değil, aşağıdaki kişilere de gönderilebilir:
- Kanuni temsilcilere (şirket müdürü, yönetim kurulu üyesi gibi)
- Limited şirket ortaklarına
- Yabancı kişi ve kurumların Türkiye’deki temsilcilerine
- Mirasçılara (ölmüş bir borçlunun kamu borçlarından sorumlu olanlar)
(Burada özellikle şirket yetkilileri için sorumluluk alanı geniştir. Şirketin vergi borçlarından kişisel sorumluluk doğabilir.)
3. Tebliğden Sonra Mükellef Ne Yapmalı?
Tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki yollardan biri seçilmelidir:
a) Borç Ödenirse:
Borç, gecikme zammıyla birlikte tamamen ödenirse takip sona erer ve haciz riski ortadan kalkar. Gecikme zammı, borcun vadesinden ödendiği tarihe kadar her ay için %2,5 oranında hesaplanır.
(Vergi dairesinden gecikme zammı hesap cetveli talep edilerek güncel tutar netleştirilebilir.)
b) Mal Bildiriminde Bulunulursa:
Borç ödenemeyecek durumdaysa, 15 günlük süre içinde mal bildirimi yapılmalıdır. Mal bildirimi;
- Kişinin sahip olduğu malvarlığını,
- Üçüncü kişilerde bulunan alacak ve haklarını,
- Ya da hiç malı yoksa bu durumu
yazılı veya sözlü olarak vergi dairesine bildirmesidir. Gerçeğe aykırı mal bildirimi yapanlar 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla karşılaşabilir.
(Bu beyanın gerçeğe aykırı olması durumunda doğrudan savcılığa suç duyurusu yapılabilir.)
4. Vergi Mahkemesinde Dava Açma
Borçlunun borcun varlığına veya miktarına ilişkin itirazı veyahut hatalı olduğunu düşündüğü durumlarda, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabilir. Dava dilekçesinde şu gerekçelere dayanılabilir:
- Böyle bir borcun hiç olmadığı
- Borcun daha önce ödendiği
- Borcun zamanaşımına uğradığı
Dava açmak, otomatik olarak tahsilatı durdurmaz. Bunun için ilgili mahkemelerden “yürütmenin durdurulması” kararı alınması gerekir. (Bu nedenle dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebi sunulması önem arz eder.)
Ödeme emrine karşı dava açmak istiyorsanız, hukuki süreci eksiksiz yürütmek adına bizimle iletişime geçebilir; profesyonel vergi hukuku danışmanlığımızdan faydalanabilirsiniz.
5. Mal Bildirimi Yapılmazsa Ne Olur?
15 gün içinde hem ödeme işlemi gerçekleşmez hem de mal bildirimi yapılmadığı takdirde, borçlu hakkında mal bildiriminde bulununcaya kadar, 3 ayı geçmemek üzere tazyik hapsi kararı verilebilir. Bu karar, icra mahkemesi tarafından alınır ve Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla infaz edilir. Ancak borçlu bu süreçte mal bildiriminde bulunursa, hapis kararı varsa bile tahliye edilir.
(Uygulamada, bu tür tazyik hapsi kararları genellikle kamu düzenine ilişkin sayıldığından infazı gecikmeksizin yapılmaktadır.)
6. Borçlu Mal Kaçırırsa Ne Olur?
Borçlu, hacizden kaçmak amacıyla mallarını:
- Başkası adına geçirirse,
- Gizlerse veya değerden düşürürse,
- Gerçek olmayan borçlar ikrar ederse,
6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(Vergi kaçakçılığı fiilleri kapsamına girebilecek bu durumlar doğrudan savcılığa intikal ettirilir.)
7. Vergi Mahkemesindeki Dava Kaybedilirse?
Borçlunun dava açıp ilgili davayı kaybetmesi durumunda;
- Haksız çıkılan tutar üzerinden %10 oranında “haksız çıkma zammı” uygulanır.
- Mahkeme kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde yeniden mal bildirimi yapılmalıdır.
Bu sürede borç tamamen ödenirse mal bildirimi yapılmasına gerek kalmaz.
(Vergi mahkemesi kararının tebliğ tarihi, bu yeni sürenin başlangıç noktasıdır.)
8. Üst Mahkemelere Başvuru Hakkı
Vergi mahkemesinde dava açan kişiler, dava konusu tutar için 2025 yılı için 44.000 TL’yi aşıyorsa, istinaf veya temyiz yoluna başvurarak üst mahkemeye itiraz etme hakkına sahiptir.
(Bu sınır her yıl yeniden belirlenmektedir; güncel tutar Gelir İdaresi Başkanlığı duyurularından kontrol edilmelidir.)
Özet olarak:
Ödeme emri tebligatı, sadece bir borç bildirimi olmayıp, aynı zamanda devletin cebri icra yoluna başvurduğunun göstergesidir. Bu nedenle:
- 15 günlük süre kesin ve bağlayıcıdır.
- Zamanında yapılan ödeme, bildirim veya dava hakkın kaybını önler.
- Aksi takdirde haciz, satış ve hapis gibi ağır sonuçlarla karşılaşılabilir.
Bu süreçte bir vergi hukukçusundan veya avukattan profesyonel destek alınması, mükellefin menfaatine olacaktır. Biz, son derece deneyimli ve alanında uzman hukuk ekibimizle, ödeme emrine itiraz, dava süreci takibi, mal bildirimi işlemleri ve vergi daireleriyle olan tüm yazışma ve görüşmelerde müvekkillerimize kapsamlı hukuki destek sunmaktayız. Bu durumlarda hak kaybı yaşamanızın önüne geçmek ve en etkili çözümü üretmek için sizin yanınızdayız.
Unutmayın; ödeme emrine karşı doğru adımları zamanında atmak, ileride telafisi güç zararların önüne geçer.
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Diğer Makalelerimize ulaşmak için : https://www.tasci.av.tr/makaleler/
Resmi Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/

Henüz yorum yok.