Göçmen kaçakçılığı suçu; kişisel maddi çıkar sağlamak amacıyla, Türkiye’ye yasa dışı yollarla yabancı sokmak veya Türkiye’den kişinin yurt dışına çıkmasına imkân tanımak suretiyle işlenen bir suçtur. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiş olup, sınır ötesi organize suçlarla mücadele kapsamında değerlendirilmektedir.
TCK 79’a göre, suçun sübut bulması için aşağıdaki fiillerden herhangi birinin gerçekleştirilmesi yeterlidir:
- Yabancının, yasal olmayan yollarla Türkiye’ye sokulması,
- Türkiye’ye giren yabancının ülkede kalmasına olanak sağlanması,
- Türk vatandaşı veya yabancının yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarılması.
Bu üçlü yapı, suçun “seçimlik hareketli” bir yapıda olduğunu gösterir. Yani bu fiillerden herhangi biri gerçekleştiğinde suç oluşmuş sayılır.
Suçun Özelliği: Teşebbüs De Tamamlanmış Gibi Cezalandırılır
Göçmen kaçakçılığı suçu bakımından önemli bir nokta ise teşebbüs halinde kalmış eylemlerin de tamamlanmış suç gibi cezalandırılmasıdır. Örneğin, sınır dışına kaçırılmak istenen göçmenler yolda yakalansa bile, suçun oluştuğu kabul edilir. Zira kanun, burada suça teşebbüsü dahi başlı başına ağır bir ihlal olarak görmektedir.
Uluslararası Boyut
Bu suç türü, yalnızca Türk Ceza Hukuku’nda değil, uluslararası belgelerde de açıkça tanımlanmıştır. Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Sınıraşan Suçlar Sözleşmesi’ne ek protokol, göçmen kaçakçılığını “bir kişinin, vatandaşı ya da yasal ikamet sahibi olmadığı bir ülkeye, maddi menfaat karşılığında yasa dışı şekilde sokulması” olarak tanımlar.
Dolayısıyla, göçmen kaçakçılığı yalnızca ulusal güvenliği değil, aynı zamanda uluslararası kamu düzenini de tehdit eden organize suçlardandır. Bu yönüyle suçun soruşturulması ve cezalandırılması hem ceza hukuku hem de insan hakları ekseninde hassasiyetle yürütülmelidir.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Unsurları
Göçmen kaçakçılığı suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde düzenlenmiş ve özel kastla işlenebilen bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için failin, doğrudan veya dolaylı yoldan maddi menfaat elde etme amacıyla hareket etmesi gerekir. Başka bir deyişle, kişi yalnızca insani nedenlerle göçmene yardım ediyorsa suç oluşmaz.
Suçun maddi unsurunu oluşturan fiiller, seçimlik hareketler şeklinde belirlenmiştir. TCK m.79/1’e göre şu fiillerden herhangi biri yeterlidir:
- Yabancının yasa dışı yollarla ülkeye sokulması,
- Türkiye’de kalmasına imkân sağlanması,
- Türkiye vatandaşı veya yabancının yasa dışı şekilde yurt dışına çıkarılması.
Bu fiillerin her biri tek başına suçun oluşması için yeterlidir; birden fazlasının gerçekleşmesi hâlinde yine tek suç oluşur.
Örneğin, bir grup göçmeni sınır dışına çıkarmak üzere taşıyan bir kişi, henüz parayı almamış olsa bile, eğer amaç maddi menfaate dayanıyorsa suç oluşmuş sayılır. Bu yönüyle, fiili menfaatin gerçekleşmesi değil, bu amaçla hareket edilmesi yeterlidir.
Teşebbüs Hâlinde de Tamamlanmış Gibi Cezalandırılır
TCK m.79’un son cümlesi uyarınca, suç teşebbüs aşamasında kalsa bile fail, tamamlanmış gibi cezalandırılır. Bu düzenleme, suça karşı caydırıcılığı artırmak amacı taşır. (Bkz. YCGK, 09.06.2020, 2018/116 E., 2020/279 K.)
Manevi Unsur: Maddi Menfaat Kastı
Göçmen kaçakçılığı suçu, bilinçli ve özel bir kastla, yani maddi menfaat sağlama amacıyla işlenir. Failin doğrudan bu amacı taşıması yeterlidir; çıkarın elde edilip edilmemesi önemli değildir. Bu yönüyle suç, taksirle işlenemez (YCGK-K.2019/378).
Maddi Unsur: Türkiye ile Bağlantılı Fiil
Suçun maddi unsuru bakımından “ülke” kavramı; kara sınırları, hava sahası ve karasuları dâhil Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsar. Yabancının bu alanlara yasa dışı yollardan sokulması veya burada kalmasına zemin hazırlanması suçun kapsamına girer. Barınma sağlanması, sahte belge temini, yol gösterme gibi fiiller de bu çerçevede değerlendirilir.
Suçun Faili ve Mağduru Kimlerdir?
Göçmen kaçakçılığı suçu bakımından fail yönünden herhangi bir sınırlama yoktur; yani bu suçu herkes işleyebilir. Suçun faili olmak için özel bir nitelik, görev veya sıfat aranmaz.
Göçmen kaçakçılığı suçunun mağduru konusunda farklı görüşler bulunsa da, güncel yargı uygulamaları bu suçun asıl mağdurunun bireyler değil, doğrudan kamu düzeni olduğunu ortaya koymaktadır. Yani suçun konusu göçmenler olsa da, zarar gören taraf toplumun genel güvenliği ve kamu düzenidir. Bu nedenle mağdur olarak kabul edilen kişi birey değil, kamu yararını temsil eden toplumsal yapıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 28.09.2022 tarihli, 2021/26208 E. – 2022/18385 K. sayılı kararı:
“Göçmen kaçakçılığı suçunda, göçmenlerin suçun mağduru olmayıp, suçun konusunu oluşturduğu ve göçmen sayısının, temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşılırken dikkate alınması gerektiği gözetilmeden… fazla ceza tayin edilmesi kanuna aykırıdır.”
Suçun Nitelikli Halleri Nelerdir?
TCK m.79/2 uyarınca, göçmen kaçakçılığı suçu;
- Göçmenlerin yaşamı için tehlike oluşturuyorsa veya
- Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmişse,
bu durumlar nitelikli hal sayılır ve ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır. Özellikle dar alanlarda, havasız araçlarda, deniz yoluyla aşırı yükleme gibi eylemler bu kapsamdadır.
TCK m.79/3 hükmüne göre ise;
- Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi veya
- Örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde,
cezalar daha da ağırlaştırılır. Özellikle suçun örgütlü yapı içerisinde organize şekilde yürütülmesi, cezanın yarısından bir katına kadar artırılmasıyla sonuçlanır.
Suçun Örgüt Halinde İşlenmesinin Sonuçları
24.12.2019 tarihli 7196 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme ile, göçmen kaçakçılığı suçunun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi açıkça nitelikli hal olarak tanımlanmıştır.
Bu durumda hâkim, temel cezanın üzerine çıkarak, cezanın %50 ile %100 arasında artırılmasına hükmedebilir. Örgüt üyeleri arasında görev paylaşımı, planlı hareket, maddi kazanç paylaşımı gibi unsurlar varsa, bu hüküm uygulanır.
Suçun Takibi Şikâyete Bağlı Mıdır?
Göçmen kaçakçılığı suçu, şikâyete bağlı olmayan suçlar arasındadır.
Cumhuriyet savcılığı, suça dair bir ihbar, delil veya izlenim edinir edinmez, herhangi bir başvuru beklemeksizin doğrudan soruşturma başlatmakla yükümlüdür. Mağdurun şikâyet hakkını kullanması bu süreç için zorunlu değildir; bu yönüyle suç, kamu düzenine karşı işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilir.
Suçun Kovuşturulmasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Göçmen kaçakçılığı suçu, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılanır.
Görevli mahkeme açık olup, yetki ise suçun işlendiği yere göre belirlenir:
- Göçmenin ülkeye yasa dışı sokulduğu,
- Yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarıldığı veya
- Yasa dışı biçimde ülkede kalmasına imkân sağlandığı yer mahkemesi yetkilidir.
Yetki konusunda tereddüt oluşursa, CMK m.13 uyarınca en yakın yer mahkemesi devreye girer.
Göçmen Kaçakçılığı Suçunun Cezası (TCK 79)
Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesine göre, göçmen kaçakçılığı suçu ciddi şekilde cezalandırılan organize suç tiplerinden biridir. Suçun temel şekli ve nitelikli halleri için farklı cezai yaptırımlar öngörülmüştür:
- TCK m.79/1’e göre; bir yabancının yasa dışı yollardan ülkeye sokulması, ülkede kalmasına olanak tanınması veya Türkiye’den yurtdışına çıkışına imkân sağlanması hâlinde, fail hakkında 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 1.000 günden 10.000 güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli Haller (TCK m.79/2-3)
- Suç, mağdurun hayatını tehlikeye sokacak şekilde ya da onur kırıcı muameleye maruz bırakılarak işlenmişse, ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.
- Suç, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmişse ceza yarı oranında artırılır.
- Suç, bir örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirilmişse, ceza yarısından bir katına kadar artırılır.
Tüzel Kişiler ve Güvenlik Tedbirleri (TCK m.79/4)
Eğer suç tüzel bir kişi (örneğin bir şirket veya dernek) faaliyeti çerçevesinde işlenmişse, ilgili tüzel kişiye özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
Teşebbüs Halinde de Cezalandırılır
TCK 79’un son cümlesi uyarınca, bu suça teşebbüs edenler de suç tamamlanmış gibi cezalandırılır. Yani eylem gerçekleşmese bile, fiile yönelik hareketler yeterlidir.
Göçmen Kaçakçılığı ile İnsan Ticareti Suçu Arasındaki Farklar
Göçmen kaçakçılığı ile insan ticareti arasında bazı benzerlikler bulunsa da, amaç, mağdurun konumu ve failin eylem tarzı bakımından önemli farklılıklar vardır:
| Kriter | Göçmen Kaçakçılığı | İnsan Ticareti |
| Amaç | Maddi menfaat sağlamak (TCK 79) | Sömürü: fuhuş, zorla çalıştırma, organ ticareti (TCK 80) |
| Mağdurun rızası | Genellikle vardır | Genellikle yoktur veya hile/tehdit vardır |
| Süreklilik | Eylem sonrası ilişki biter | Sömürü süreci devam eder |
| Zor kullanma | Genellikle yok | Zor, tehdit, cebir, baskı vardır |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – Erteleme – Para Cezası
Göçmen kaçakçılığı suçuna yönelik mahkûmiyet kararı verildiğinde bazı ceza muhakemesi avantajları uygulanamaz:
- Adlî para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) uygulanamaz.
- Cezanın ertelenmesi de mümkün değildir.
Yani göçmen kaçakçılığı suçu işleyen bir kişi hakkında hapis cezası verildiğinde, bu cezanın infazı kaçınılmazdır.
Sonuç
Göçmen kaçakçılığı suçu, hem bireysel hem toplumsal yönüyle ciddi sonuçlar doğurabilen ağır bir suçtur. Türk Ceza Kanunu, bu suça karşı oldukça sert ve caydırıcı bir çerçeve öngörmüştür. Yalnızca eylemi gerçekleştirmek değil, teşebbüs dahi bu çerçevede ağır yaptırımlara bağlanmıştır.
Bu nedenle, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma sürecinde hak kaybı yaşanmaması için ceza hukuku alanında deneyimli bir avukattan destek alınması hayati önemdedir. Gerek savunma stratejisi, gerekse delil yönetimi açısından profesyonel yardım süreci doğrudan etkiler.
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Diğer Makalelerimize ulaşmak için : https://www.tasci.av.tr/makaleler/
Resmi Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/

Henüz yorum yok.