Gözaltı, ceza muhakemesi sürecinin en hassas aşamalarından biridir. Şüpheli, bir suç işlendiği iddiasıyla özgürlüğünden geçici olarak yoksun bırakılır ve kolluk kuvvetleri tarafından ifade alma, delil toplama gibi işlemler için belirli sürelerle tutulabilir. Ancak bu durum, her zaman hukuka uygun şekilde gerçekleşmeyebilir. Gözaltı Nedir ve Ne Kadar Sürebilir? Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesine göre gözaltı; savcının kararıyla, belirli delillere dayalı olarak ve yalnızca zorunlu hâllerde uygulanabilir. Süre sınırları şu şekildedir: Bireysel suçlarda en fazla 24 saat Toplu suçlarda (3 ve daha fazla kişi) en fazla 4
Adli Kontrol Kararına İtiraz – Ne Zaman ve Nasıl Yapılır? Ceza muhakemesi sürecinde tutuklama yerine uygulanan adli kontrol, kişinin özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırmayan ancak belirli yükümlülükler getiren bir koruma tedbiridir. Adli kontrol kararı da tıpkı tutuklama gibi hâkim tarafından verilir ve gerekli şartlar oluşmadığı hâlde verilmişse itiraz edilebilir. Adli Kontrol Nedir? Adli kontrol, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiş olup, şüpheli ya da sanığın tutuklanmaksızın yargılama sürecine devam etmesini sağlar. Hâkim, tutuklamayı gerektirir ölçüde ağır bir durum görmezse ama yine de kişi hakkında
Tutuklama Nedir? Hangi Şartlarda Karar Verilir? Ceza muhakemesi sürecinde en ağır koruma tedbiri olan tutuklama, hâkim kararıyla kişinin özgürlüğünden geçici olarak yoksun bırakılmasıdır. Bu karar, sadece belirli şartlar altında ve çok istisnai durumlarda verilmelidir. Zira tutuklama, henüz hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan bireyin temel haklarına ciddi şekilde müdahale anlamına gelir. Tutuklama Şartları Nelerdir? Tutuklama kararı verilebilmesi için öncelikle kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması gerekir. Yani kişinin suçu işlediğine dair makul bir değerlendirmeyle değil, objektif ve ciddi delillerle desteklenen bir şüphe mevcut
Tehdit suçu, bireylerin huzur ve güven içinde yaşama hakkını ihlal eden, korku ve endişe yaratarak sosyal dengenin bozulmasına neden olan bir fiildir. Gerek bireysel hakların korunması gerekse kamu düzeninin sürdürülmesi açısından önemli bir yer tutan tehdit suçu, Türk Ceza Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiştir. Bu yazıda, TCK madde 106 kapsamında tehdit suçunun unsurları, cezası, nitelikli halleri, delillendirme yolları, yargı kararları ve uygulamadaki yeri detaylı bir şekilde incelenecektir. Tehdit Suçunun Tanımı (TCK Madde 106) TCK’nın 106. maddesi şu şekilde hüküme bağlanmıştır: “Bir kimseye, kendisinin veya yakınının
ETKİN PİŞMANLIK Etkin pişmanlık, ceza hukuku uygulamaları içerisinde sanığın cezai sorumluluğunu azaltabilecek önemli bir kavramdır. Suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık duyarak çeşitli iyileştirici adımlar atması durumunda, kanun koyucu bu davranışı ödüllendirmekte ve bazı şartların gerçekleşmesi halinde cezada indirim yapılmasını veya cezasızlık sağlanmasını öngörmektedir. Bu yazıda “Etkin Pişmanlık Nedir?”, “Etkin pişmanlık hangi durumlarda uygulanır?” ve “Hangi suçlarda geçerlidir?” gibi sorulara kapsamlı bir şekilde değineceğiz. ETKİN PİŞMANLIK NEDİR? Neticesi bakımından suçlarda, failin işlediği eylemin sonuçlarını kendi iradesiyle ortadan kaldırması halinde bu durum “etkin pişmanlık” olarak
6136 sayılı “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun”, Türkiye’de kamu düzenini koruma amacıyla, ruhsatsız silah, mermi ve belirli bıçak türlerinin bulundurulması, taşınması ve satılmasına ilişkin ciddi sınırlamalar ve yaptırımlar getirmiştir. Kanun, sadece silahları değil, balistik önemi haiz parçaları da kapsamına alacak şekilde genişletilmiştir. Bu yazıda, 7533 sayılı Kanun’la yapılan güncel değişiklikler ışığında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunu detaylıca ele alacağız. Kanunun Kapsamı ve Son Değişiklikler 6136 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca; ateşli silahlar, mermiler, bu silahlara ait ana parçalar
BANKA HESABI (IBAN) KİRALAMA SUÇU VE CEZASI;Banka hesabı kiralama, günümüzde dijital bankacılık uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, banka hesaplarının ya da IBAN’ların üçüncü kişilere kiralanması gibi yeni suç tipleriyle karşı karşıyayız. Bu tür eylemler genellikle sosyal medya platformları veya dijital mecralar üzerinden “günlük kazanç” ya da “ek gelir” vaadiyle gerçekleştirilmektedir. Ancak bu tip işlemler, dolandırıcılık ve kara para aklama gibi suçlara iştirak anlamına gelmekte olup ciddi cezai sorumluluklar doğurmaktadır. BANKA HESABI KİRALAMA NEDİR? Banka hesabı kiralama, kişinin kendi adına açılmış banka hesabını veya IBAN
Türk Ceza Kanunu’nda Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (Md. 220) Ceza hukuku açısından, bireysel olarak işlenen suçlarla bir örgüt yapısı içinde sistemli biçimde işlenen suçlar arasında önemli farklar vardır. Özellikle planlı, organize ve devamlılık gösteren suçlar “örgüt suçu” olarak nitelendirilir ve Türk Ceza Kanunu’nda daha ağır yaptırımlarla cezalandırılır. Bu tür suçlarda sadece bireyin yaptığı eylem değil, bu eylemin örgütsel yapı içindeki yeri ve katkısı da cezai sorumluluk açısından belirleyici olur. Nitekim, TCK’nın 220. ve 314. maddeleri kapsamında; örgüt kurmak, örgüte üye
ESRAR / OT KULLANMAK SUÇ MUDUR? Esrar, kenevir bitkisinden elde edilen ve birey üzerinde gevşetici, keyif verici ve psikoaktif etkiler oluşturan bir uyuşturucu maddedir. Diğer uyuşturuculara kıyasla daha düşük maliyetli olması, esrarın kullanıcılar tarafından daha sık tercih edilmesinde etkili bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Dünya genelinde bazı ülkeler — örneğin Hollanda, Uruguay ve Amerika Birleşik Devletleri’nin belirli eyaletleri — esrar kullanımını yasal hale getirmiştir. Bu ülkelerde, esrarın insan sağlığı üzerindeki zararının sınırlı olduğu görüşü benimsenmiş ve buna dayanarak esrar kullanımı bazı
UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA SUÇU NEDİR? Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi uyarınca, kullanma amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin eden, kabul eden, bulunduran ya da kullanan bireyler, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Kanunun lafzından hareketle, bu suç iki farklı fiil ile işlenebilir: -Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, – Kullanma maksadıyla bu maddeleri bulundurmak, satin almak ya da kabul etmek. Uyuşturucu madde kullanımı, kişinin bu maddeleri ağız, burun, damar yolu veya deri altı gibi farklı yollarla vücuduna alması ya da alınmasını sağlaması şeklinde









