Satın aldığınız bir ürün bozuk çıktıysa ve satıcı size yardımcı olmuyorsa ne yapabilirsiniz? Bu yazımızda, ayıplı mal kavramını ve satıcının hukuki sorumluluğunu Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde ele aldık.
Ayıp Nedir?
Ayıp, satılan malda bulunan ve alıcının o maldan beklenen yararı sağlamasını engelleyen veya önemli ölçüde azaltan eksiklik ya da bozukluklardır. Örneğin, bir otomobilin motorunun arızalı olması ya da satın alınan pirinçlerin böcekli çıkması ayıba örnek olarak gösterilebilir.
Ayıplar genel olarak şu şekilde sınıflandırılır:
Hukuki Ayıp: Malın zilyetliği alıcıya geçse de, mal üzerinde üçüncü kişilerin mülkiyet veya sınırlı ayni hakları varsa (örneğin, rehinden ari olmayan bir araç satışı).
Ekonomik Ayıp: Malın maddi değerini etkileyen ve düşüren ayıplardır.
Objektif Ayıp: Malın, genel kullanım amacına uygun olmamasıdır. Örneğin, buzdolabının soğutmaması.
Subjektif Ayıp: Taraflar arasında belirli bir amaçla alım satımı yapılan malın o özel amacı karşılamamasıdır. Örneğin, özel bir ölçüye göre sipariş edilen dolabın uyumsuz gelmesi.
Satıcının Ayıptan Sorumluluğu
Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesine göre, satıcı ayıpları bilmediğini ileri süremez. Sorumluluk kusursuz sorumluluk esasına dayanır. Satıcının sorumluluğu için şu şartlar aranır:
• Ayıp, teslimden önce var olmalıdır.
• Ayıp alıcının incelemesiyle fark edilemeyecek türden olmalıdır.
• Ayıbın bildirilmesi süresinde yapılmalıdır.
• Sözleşmede sorumsuzluk hükmü yoksa veya varsa da ağır kusur/hile yoksa geçerli sayılır.
A. Maddi Şartlar
1. Malda Elverişliliği Azaltan veya Kaldıran Eksiklik Olmalıdır
Ayıplı mal, alıcının o maldan beklediği objektif veya subjektif yararları azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran eksiklikleri barındırmalıdır. Bu değer kaybı, kullanım amacı açısından belirlenir.
Örneğin:
Bir kettle suyu tam kaynatmıyorsa, bir el feneri ortamı aydınlatmıyorsa, Bu durumlar kullanım amacına aykırılık oluşturur ve mal ayıplı sayılır.
Sözleşmede açıkça belirlenmeyen kullanım amaçları için, benzer malların genel kullanımı esas alınır.
2. Ayıp Teslimden Önce Varlık Kazanmış Olmalıdır
Satıcının sorumluluğu, yalnızca teslimden önce mevcut olan ayıplar için geçerlidir. Teslimden sonra oluşan ayıplardan kural olarak satıcı sorumlu değildir. Ayrıca, satıcının kusurlu olup olmaması ya da ayıbı bilip bilmemesi sorumluluğunu etkilemez. Sorumluluk, kusursuz sorumluluk esasına dayanır.
3. Sorumsuzluk Anlaşması Bulunmamalıdır
Taraflar, sözleşmede satıcının ayıptan sorumlu olmayacağını kararlaştırabilirler. Ancak bu anlaşma: ağır kusur hâlinde geçersiz olur (TBK m.221). Yani satıcı, ayıplı malı bilerek ya da dikkatsiz şekilde teslim etmişse, sorumsuzluk anlaşması geçersiz sayılır ve satıcı sorumlu tutulur. Aynı şekilde satıcının ayıbı bilerek gizlemesi halinde farklı sonuçlar doğar. TBK m.219/2’ye göre, satıcı, ayıbı hile ile gizlemişse, sorumluluktan kurtulamaz. Bu durumda:
- Zamanaşımı süresi işlemez.
- Sorumluluktan kurtulma anlaşmaları geçersizdir.
- Alıcı, sözleşmeden dönme, bedelde indirim ve tazminat taleplerinde bulunabilir.
Yargıtay 13. HD., E. 2016/3456 K. 2016/8921:
“Satıcı, alıcının göremeyeceği bir ayıbı bilerek gizlemişse, ayıp ihbarı olmasa da sorumlu olur.”
4. Ayıp Gizli Olmalıdır
Alıcı, malın ayıplı olduğunu teslimden önce biliyorsa veya normal bir inceleme ile ayıbı fark edebilecek durumdaysa ve buna rağmen malı kabul ediyorsa, artık satıcının sorumluluğuna gidilemez. Ancak gizli ayıplar, yani alıcının fark edemeyeceği eksiklikler bu korumanın dışındadır ve satıcı sorumlu tutulabilir.
B. Şekli Şartlar: Gözden Geçirme ve Bildirim Yükümlülüğü
Borçlar Kanunu’nun 223. maddesine göre, alıcı malı teslim aldıktan sonra, işlerin olağan akışına göre en kısa sürede gözden geçirmeli ve gördüğü ayıpları uygun süre içinde satıcıya bildirmelidir.
“Uygun süre” kavramı, olayın koşullarına göre hâkimin takdirine bırakılmıştır. Ancak bu bildirim yükümlülüğü zamanaşımı sürelerine tabidir:
Taşınırlar için: 2 yıl
Taşınmazlar için: 5 yıl
Ancak satıcı ayıbı hile ile gizlemişse, zamanaşımı süresi işlemez.
Alıcı, gizli ayıpları teslimden sonra fark ederse, fark ettiği andan itibaren gecikmeden bildirimde bulunmalıdır.
Bildirim yapılmazsa alıcının seçimlik hakları düşer ve satıcıya başvurma hakkı kaybolur.
AYIP HALİNDE ALICININ HAKLARI
1. Sözleşmeden Dönme Hakkı
Alıcı, malın ayıplı olduğunu öğrendiği takdirde, satım sözleşmesini tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir. Bu hak, “sözleşmeden dönme” hakkı olarak adlandırılır. Bu durumda taraflar birbirlerine verdiklerini iade eder. Yani alıcı malı satıcıya geri verir; satıcı da bedeli iade eder. Ancak sözleşmeden dönme hakkı, ayıbın “önemsiz” olmaması durumunda kullanılabilir. Küçük, alıcının katlanabileceği bir ayıp söz konusu ise sözleşmeden dönme hakkı yerine diğer seçimlik haklar devreye girmelidir.
2. Bedelin İndirilmesini Talep Etme Hakkı
Ayıp çok büyük değilse ya da alıcı malı elinde tutmak istiyorsa, malı iade etmeksizin satış bedelinde indirim talep edebilir. Bu durumda ayıp oranında bedelde bir düşüş yapılır. Örneğin, bir buzdolabı çizik geldiğinde ya da bir ayakkabının dikişlerinde bozukluk varsa, alıcı ayakkabıyı iade etmeyip, bunun karşılığında daha düşük bir fiyatla malı kabul edebilir.
3. Malın Ayıpsız Benzeri ile Değiştirilmesini İsteme Hakkı
Alıcı, malın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteyebilir. Bu hak, özellikle seri üretim mallarda sıkça uygulanır. Örneğin, satın alınan bir cep telefonu arızalı çıkarsa, alıcı aynı modelin sorunsuz bir örneği ile değişimini talep edebilir. Satıcının bu talebi makul bir sürede ve alıcıyı mağdur etmeyecek şekilde yerine getirmesi gerekir.
4. Ücretsiz Onarım Hakkı
Ayıplı mal, tamir edilebilir nitelikte ise, alıcı bu malın ücretsiz şekilde onarılmasını isteyebilir. Bu hak, özellikle dayanıklı tüketim mallarında (beyaz eşyalar, televizyonlar, bilgisayarlar vb.) öne çıkar. Satıcı, ücretsiz onarımı geciktirmeden yapmak ve malı kullanılabilir hâle getirmek zorundadır. Ücretsiz onarım; işçilik, parça ve benzeri tüm masrafların satıcı tarafından karşılanması anlamına gelir.
5. Zararın Tazminini Talep Etme Hakkı
Alıcı, yukarıdaki seçimlik haklarına ek olarak, ayıplı mal nedeniyle uğradığı maddi ve bazen manevi zararın da giderilmesini talep edebilir. Örneğin, ayıplı bir elektronik ürünün kısa devre yaparak eşyaya zarar vermesi halinde, bu zararın da tazmini mümkündür. Bu talep, genel hükümlere göre değerlendirilir ve kusur varsa ayrıca tazminat sorumluluğu doğabilir.
Diğer Makalelerimize ulaşmak için
TÜKETİCİ HUKUKU AÇISINDA AYIP
Eğer satış işlemi tüketici ve satıcı arasında gerçekleşiyorsa (örneğin, bir mağazadan buzdolabı alan tüketici), bu durumda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu durumda:
- Tüketici, teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplarda ispat yükünden muaftır.
- Satıcı, malın ayıpsız olduğunu ispatlamak zorundadır.
- Garanti süresi içinde (en az 2 yıl), tüketici aynı seçimlik haklara sahiptir.
- Ayıplı malın iadesi, değişimi veya ücretsiz onarımı daha hızlı işler.
Ayıptan Doğan Sorumlulukta Zamanaşımı
Türk Borçlar Kanunu’nun 231. maddesi, satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna ilişkin zamanaşımı süresini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, satıcı daha uzun bir süre taahhüt etmedikçe, ayıptan doğan tüm talepler, satılan malın alıcıya tesliminden itibaren iki yıl içinde zamanaşımına uğrar. Ayıp sonradan ortaya çıkmış olsa bile, sürenin başlangıcı teslim tarihidir. Ancak alıcı, bu iki yıl içinde ayıbı bildirirse, def’i hakkı zamanaşımından etkilenmeden saklı kalır. Öte yandan, eğer satıcı, malı bilerek ayıplı şekilde devretmiş ve bu durum ağır kusur oluşturuyorsa, bu durumda iki yıllık süre uygulanmaz; yerine on yıllık genel zamanaşımı süresi devreye girer.
Eser sözleşmeleri bakımından ise zamanaşımı süresi ayrıca düzenlenmiştir. TBK’nın 478. maddesine göre, yüklenicinin meydana getirdiği eser ayıplıysa, açılacak davalar teslim tarihinden itibaren; taşınmaz yapılar için beş yıl, diğer eserler için ise iki yıl içinde açılmalıdır. Ancak yüklenicinin ağır kusurunun bulunması hâlinde, ayıbın niteliği ne olursa olsun, yirmi yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
AYIPLI İFA YETKİLİ MAHKEME
Ayıplı mal sebebiyle tazminat talebinde bulunmak isteyen kişiler, ikametgâhlarının bulunduğu yer mahkemesinde dava açabilirler. Bu tür uyuşmazlıklarda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca Tüketici Mahkemeleri görevli ve yetkilidir. Davacı gerçek kişi de olsa, tüzel kişi de olsa, bu durum başvurulacak mahkemeyi değiştirmez; görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Tüketici davalarında başarıya ulaşmak, yalnızca mağduriyetin varlığına değil, başvuru ve dava sürecinin usulüne uygun şekilde yürütülmesine bağlıdır. Bu nedenle, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde açılacak tazminat davalarında, tüketici hukuku ve ticaret hukuku alanında deneyimli bir avukattan destek alınması önem taşır.
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Resmi Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/
Sıkça Sorulan Sorular (SSS) – Ayıplı Mal ve Satıcının Sorumluluğu
Ayıplı mal nedir? Nasıl anlaşılır?
Ayıplı mal, alıcının maldan beklediği faydayı sağlayamayan, bozuk, eksik, hatalı ya da sözleşmeye uygun olmayan maldır. Örneğin, soğutmayan bir buzdolabı, çatlak ekranlı bir telefon ya da çalışmayan bir çamaşır makinesi ayıplı maldır.
Ayıplı mal aldım, hangi haklara sahibim?
Alıcı şu seçimlik haklara sahiptir:
-
Sözleşmeden dönme (malın iadesi ve bedelin geri alınması)
-
Bedel indirimi talebi
-
Ayıpsız mal ile değişim
-
Ücretsiz onarım
-
Zararın tazmini
Satıcı “ayıptan sorumlu değilim” diyebilir mi?
Hayır. Satıcı, ayıpları bilmediğini ileri süremez. Sözleşmede sorumsuzluk şartı olsa bile, ağır kusur ya da hile varsa bu hüküm geçersiz olur ve satıcı yine sorumlu tutulur.
Ayıbı fark ettiğimde ne kadar sürede bildirmeliyim?
Alıcı, ayıbı fark ettikten sonra uygun süre içinde satıcıya bildirmelidir. Bildirim gecikirse alıcının hakları düşebilir. Ayrıca, taşınır mallarda genel zamanaşımı süresi 2 yıl, taşınmazlarda ise 5 yıldır (Tüketici işlemlerinde farklılık gösterebilir).
Tüketici olarak garanti kapsamında ne yapabilirim?
Tüketici Kanunu uyarınca, malın tesliminden itibaren 6 ay içinde çıkan ayıplarda satıcının kusuru var sayılır. Garanti süresi boyunca (en az 2 yıl), tüketici aynı seçimlik haklara sahiptir ve ücretsiz onarım, değişim gibi taleplerde bulunabilir.
Ayıplı mal için hangi mahkemeye başvurmalıyım?
Tüketici ile satıcı arasındaki uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi’dir. Alıcının ikametgâhı veya satıcının merkezinin bulunduğu yerde dava açılabilir. Maddi sınırların altında kalan talepler için ise Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapılabilir.

Henüz yorum yok.