CİNSEL SALDIRI SUÇU (TCK 102)

Cinsel saldırı suçu, bireyin cinsel dokunulmazlığını hedef alan en ağır suç tiplerinden biri olup, TCK 102 kapsamında kapsamlı şekilde düzenlenmiş ve ciddi yaptırımlara bağlanmıştır.

CİNSEL SALDIRI SUÇU (TCK 102) 

Türk ceza kanununda cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar 102-105. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu suçlar cinsel saldırı suçu, çocukların cinsel istismarı suçu, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ve cinsel taciz suçlarıdır. Söz konusu bu suçların bazı kriterlerde ayırt edilebilmelerinin son derece güç olduğu söylenmelidir. Bu sebeple cinsel suçlar anlatılırken suç inceleme yöntemi ile ele alınacaktır. Bu yazıda cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan cinsel saldırı suçu ele alınacaktır.

Cinsel saldırı suçu, TCK 102.maddede ifade edildiği gibi cinsel davranışlarla bir kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmektir. (cinsel saldırıyı cinsel tacizden ayıran en büyük fark temastır yani vücut dokunulmazlığını ihlal etmektir)

KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Cinsel saldırı suçunda korunan hukuki değer bireyin cinsel dokunulmazlığı ve özgürlüğüdür.

MADDİ UNSURLAR

KONU: Cinsel saldırı suçunda konu cinsel saldırıya maruz kalan kişinin vücududur.

FAİL: Cinsel saldırı suçunda fail cinsel davranışlarla bir kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişidir.

MAĞDUR: Cinsel saldırı suçu mağdur bakımından özellik arz eder. Bu suçun mağduru 18 yaşından büyük yetişkin kişidir. (18 yaşından küçük çocukların vücut dokunulmazlıklarının ihlali halinde cinsel istismar söz konusu olacaktır.)

FİİL: Cinsel saldırı suçunda fiil unsuru kişinin cinsel arzularını tatmin etmeye yönelik davranışlarıdır. Fakat failin neticede cinsel anlamda tatmin olmuş olması aranmamaktadır.

MANEVİ UNSUR

Cinsel saldırı suçu kasten işlenebilir. Taksirle işlenen hali öngörülmemiştir.

HUKUKA AYKIRILIK

Cinsel saldırı suçunda hukuka uygunluk sebebi olarak ilgilinin (mağdurun) rızası söz konusu olabilmektedir. Kişinin özgür iradesi ile kendi vücudu üzerinde gerçekleşecek cinsel davranışlarda rıza göstermesi durumunda söz konusu eylem hukuka uygun olmaktadır. Fakat kişinin bu konuda rıza göstermeye ehil olması gerekmektedir. Örneğin; 15 yaşından küçük olan çocukların cinsel davranışlara rıza göstermesinin hukuken hiçbir anlamı yoktur. Ayrıca vücut üzerinde gerçekleştirilen davranışlar rıza gösteren kişinin rızası kapsamında olmalıdır.

SUÇUN NİTELİKLİ UNSURLARI

Cinsel saldırı suçunda cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması daha az cezayı gerektiren bir nitelikli haldir. (102/1)

Cinsel saldırı suçunda cinsel davranışın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi daha fazla cezayı gerektiren bir nitelikli haldir. (102/2)

Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması nitelikli halinin eşe karşı işlenmesi durumunda cezalandırılacağı öngörülmüştür. Fakat soruşturma ve kovuşturma yapılması eşin şikayetine bağlıdır. Bu düzenleme doktrinde bir tartışma meydana getirmiştir. Bir görüş suçun temel halinde düzenlenmeyip nitelikli halinde özellikle eşler arasındaki durum düzenlendiği için cinsel saldırı suçunun temel şeklinin eşler arasında işlenemeyeceği doğrultusundadır. Diğer bir görüş ise temel şeklinin nitelikli hali gibi şikayete bağlı olduğunun belirtilmemesinden dolayı temel şeklinin eşler arasında işlenebileceği sadece nitelikli halinin şikayete bağlı olduğunu savunmaktadır. Yani bu görüş aradaki farkı şikayete bağlı olup olmaması olarak görür.

Cinsel saldırı suçunun diğer nitelikli halleri 102.maddenin 3.fıkrasında düzenlenmiştir:

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

NETİCE SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HALLER

Netice sebebiyle ağırlaşmış hal, failin hareketi sonucunda kastettiğinden daha ağır bir neticeye sebep olması ve sonucunda ortaya bağımsız bir suç tipi ortaya çıkmasıdır. Cinsel saldırı eyleminin kasten yaralamanın ağır neticelerine veya ölüme sebep olması halinde cinsel saldırı suçunda netice sebebiyle ağırlaşmış hal gündeme gelir.

102/4: Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

102/5: Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Diğer Makalelerimize Ulaşmak İçin Linke Tıklayabilirsiniz.

Diğer Makalelerimize Ulaşmak İçin Linke Tıklayabilirsiniz.

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

TEŞEBBÜS: Cinsel saldırı suçunda teşebbüs mümkündür. İcra hareketlerinin tamamlanamaması halinde teşebbüs gündeme gelir.

İŞTİRAK: Cinsel saldırı suçunda iştirak mümkündür.

İÇTİMA:
102/4: Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

102.maddenin 4.fıkrasındaki ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır ifadesinden gerçek içtima hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır. Yani kişi hem cinsel saldırı suçundan hem de netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan cezalandırılacaktır.

Cinsel saldırı suçu işlenirken söz konusu olan cebir veya tehditten dolayı ayrıca cezalandırma yapılmaz. Çünkü tüketen-tüketilen norm ilişkisi gereğince tüketen norm cinsel saldırı, tüketilen norm cebir ve tehdidi içinde eritmiş, tüketmiştir.

Cinsel saldırı suçu işlenirken kişinin rızasına aykırı bir durum söz konusu olduğu için belli miktarda cebir veya tehdit cinsel saldırı suçunun işlenmesi sırasında mutlaka olacaktır. Aksi takdirde cinsel saldırı suçundan bahsedemeyiz. Fakat uygulanan cebir veya tehdidin cinsel saldırı eyleminden önce olması yani cinsel saldırı suçu işleniyorken uygulanmaması ya da cinsel saldırı suçu sırasında uygulansa bile cinsel saldırı suçunun önüne geçecek ölçüde aşırı miktarda uygulanması halinde bu suçlardan da ayrıca cezalandırılır.

Cinsel saldırı suçu işlenirken yine tüketen-tüketilen norm gereğince suçun içinde eriyen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan cezalandırma yapılmaz. Sadece cinsel saldırı suçundan cezalandırılır. Fakat yukarıda bahsedilen durumda olduğu gibi eğer cinsel saldırı suçu işlenmesi durumunda değil de önceden kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenirse iki suçtan da ayrı ayrı cezalandırılır. Yani bu durumda kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu cinsel saldırı suçunun içinde erimez.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNDA YAPTIRIM

Suçun temel şekli için öngörülen yaptırım beş yıldan on yıla hapis cezasıdır. Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması halinde öngörülen yaptırım iki yıldan beş yıla hapis cezasıdır. Suçun vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi halinde öngörülen yaptırım on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır.

102.madde 3.fıkrada düzenlenen nitelikli haller için öngörülen yaptırım temel hali için düzenlenen cezaların yarı oranında arttırılmasıdır.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Cinsel saldırı suçunda suçun temel şekli (basit cinsel saldırı) ve sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun temel şekli ve sarkıntılık hali dışında kalan TCK 102. Maddede düzenlenen bütün cinsel saldırı suçlarında görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.

CİNSEL SALDIRI SUÇUNDA YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 14. Ceza Dairesi- Karar:2015/25817:
Sanığın “sana ev tutayım, benim evim var gel beraber kalalım” şeklindeki sözleriyle birlikte müştekinin kolundan tutmak suretiyle vücut dokunulmazlığını ihlal ettiği müşteki ve tanık beyanları ile anlaşılmakta ve sanığın cinsel taciz suçu cezası ile değil, TCK’nın 102/1. maddesi gereğince cinsel saldırı suçunun cezası ile cezalandırılması gerekir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu-Karar No:2013/37:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun gerçekleştirildiği zaman aralığının bir bölümünde sanığın katılana karşı ayrıca cinsel saldırı suçunu da işlemiş olması, bu suçun oluşumuna engel olmayacaktır. Kaldı ki cinsel saldırı suçunun işlenmeye başlandığı âna kadar kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından yeterli süre geçmiştir. Bu nedenle, sanık hem cinsel saldırı suçu nedeniyle hem de kişiyi Hürriyetinden yoksun bırakma suçu nedeniyle cezalandırılmalıdır.

2015/7567 Esas, 2019/7839 Karar:
Somut Olay: Mağdur iş yerine giderken sanık mağdurun yanına yaklaşır; bir anda kalçasına dokunur, sırtına vurur, ayrıca “Seni s…m, elimden kurtulamazsın” gibi tehdit içerikli sözler söyler.

Hukuki Değerlendirme ve Sonuç: Mahkeme basit cinsel saldırı suçundan hüküm kurmuş. Yargıtay ise suçun “sarkıntılık ve tehdit suçunu oluşturduğu” gözetilmeden karar verildiğini belirtmiştir. Ayrıca, suç tarihi bakımından yürürlükte olan kanunda sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel davranış için cezanın üst sınırı düşürülmüş olduğundan sanık lehine bu hususun gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmasını öngörmüş, kararı bozmuştur.

AVUKATIN ROLÜ

Cinsel saldırı suçu diğer cinsel suçlarda dahil olmak üzere çok fazla doktrinsel tartışma olan ve karmaşık konudur. Yazımızın başında ifade ettiğimiz gibi cinsel suçlar birbiri ile belli kriterlerde karıştırılabildiğinden hem hukuki hem de teknik bilgi gerektirmektedir. Bu yüzden süreci bir avukatın yönetmesi çok önemlidir. Yanlış bir işlem yapılması ve herhangi bir hukuki bilgi eksikliğinden dolayı hak kayıpları yaşanmasının önlenmesi, sürecin daha sağlıklı ilerlemesi için hukuki temsilciyle çalışılması tavsiye edilir.

Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/

SIKÇA SORULAN SORULAR – CİNSEL SALDIRI SUÇU