Memur Atama İptali Davası , Atama işleminin iptali davası, kamu görevinde bulunan bir kişinin, hakkında tesis edilen atama işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, bu işlemin geçersiz kılınması talebiyle idare mahkemesine başvurduğu dava türüdür. Genellikle, bir kamu görevlisinin görev yerinin değiştirilmesi, yeni bir pozisyona atanması ya da unvanında değişiklik yapılması gibi durumlarda, bu işlemin yasal mevzuata aykırı şekilde gerçekleştirildiği düşünülüyorsa dava konusu yapılabilir.
Bu tür davalarda temel dayanak, başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, ilgili kurum veya kuruluşun tabi olduğu özel atama yönetmelikleri ve genel idare hukuku ilkeleridir. Atama işlemleri, her ne kadar idarenin takdir yetkisi kapsamında değerlendirilse de, bu yetkinin hukuk kuralları, kamu yararı, eşitlik ve liyakat ilkeleri çerçevesinde kullanılması zorunludur.
Bir kamu görevlisi, eğer atama işlemi sırasında usul hatası yapıldığını, yetki dışına çıkıldığını, kişisel sebeplerle keyfi davranıldığını veya mevzuata aykırı hareket edildiğini düşünüyorsa, atama işleminin iptali talebiyle yargı yoluna başvurabilir. Bu şekilde hem bireylerin hakları güvence altına alınır hem de idarenin keyfi kararları yargı yoluyla denetlenebilir.
Atama İşlemlerinin Hukuki Niteliği ve Dayanağı
Kamu görevlerine yapılan atamalar, temel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde yürütülmekte olup, her kamu kurumunun görev alanına göre çıkardığı özel düzenlemelerle somutlaştırılmaktadır. Atama işlemleri, idare hukukunda “şekli” bir idari işlem olarak kabul edilir ve idareye belirli ölçüde takdir yetkisi tanınır. Ancak bu yetki, sınırsız değildir; ölçülülük, eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda kullanılmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi farklı teşkilatlarda görevli memurların atanmasına dair süreçler, kendi yönetmelikleri ve özel mevzuatlarına göre belirlenmiş olup, tüm bu işlemlerin Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklere aykırılık teşkil etmemesi temel bir gerekliliktir.
Atama İşleminin İptaline İlişkin Hukuki Temel
Atama işlemleri, idari işlemler arasında yer almakta olup, bu tür işlemler hukuka aykırılık iddiasıyla yargı denetimine tabi tutulabilir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre, idari işlemlere karşı iptal davası açılması mümkündür. Anayasa’nın 125. maddesi ise idarenin tüm işlem ve eylemlerinin yargı denetimine açık olduğunu açıkça belirtmektedir. Bu çerçevede, hukuka aykırılığı ileri sürülen bir atama işlemi hakkında iptal davası yoluyla yargı mercilerine başvurulabilir.
Hangi Durumlarda Atama İptali Davası Açılabilir?
Kamu kurumlarında yapılan atama işlemleri, hem şekli açıdan hem de maddi içerik yönünden hukuka uygunluk taşımak zorundadır. Aksi halde, atama işleminin iptali için idari yargıda dava açılması mümkündür. Aşağıda, atama işleminin iptaline konu olabilecek bazı hukuka aykırılık halleri örnekleriyle açıklanmıştır:
1. Usul Hataları:
Atama süreci, belirli idari prosedürlerin eksiksiz şekilde yerine getirilmesini gerektirir. Özellikle yazılı ve/veya sözlü sınavların yapılması, değerlendirme komisyonlarının usulüne uygun oluşturulması ve adayların başarı sıralamasına göre değerlendirilmesi gibi aşamalarda yapılan hatalar, işlemi sakatlayabilir. Örneğin, sınav sonuçlarının objektif kriterlere dayanmaması ya da ilan edilen şartlara aykırı bir değerlendirme yapılması, işlemin iptali için gerekçe olabilir.
2. Yetki Unsurundaki Eksiklikler:
İdari işlemin geçerli sayılabilmesi, yetkili bir makam tarafından yapılmasına bağlıdır. Atama kararının, yetki devri usulüne aykırı şekilde veya yetkisiz kişilerce verilmiş olması, işlemi baştan sakatlar. Ayrıca, yetki sahibi olmayan kişilerin karar sürecine katılması da iptal nedenidir.
3. Liyakat ve Yeterlilik İlkesine Aykırılık:
Kamu görevine alınacak kişilerde aranacak nitelikler, Anayasa ve ilgili mevzuat ile belirlenmiştir. Adayın mesleki tecrübesi, eğitimi ve genel yeterliliği dikkate alınmadan yapılan atamalar, liyakat ilkesine açıkça aykırıdır. Bu tarz keyfi tasarruflar, hem kamu hizmetinin etkinliğini olumsuz etkiler hem de hukuk devleti ilkesine zarar verir.
4. Keyfi veya Ayrımcı İşlemler:
Atama sürecinde, adaylara karşı kişisel husumet, sendikal faaliyetleri, siyasi görüşleri ya da benzeri kişisel özellikleri nedeniyle ayrımcılık yapılması, açık bir hak ihlalidir. Böyle bir durumda, objektiflik ve tarafsızlık ilkesi ihlal edilmiş sayılır ve bu durum işlemin iptali için güçlü bir dayanak oluşturur.
5. Eşitlik İlkesine Aykırılık:
Benzer durumdaki kişilere farklı muamelede bulunulması, eşitlik ilkesini zedeler. Aynı yeterlilik ve koşullara sahip adaylardan birinin atanması, diğerinin ise somut gerekçe gösterilmeksizin dışlanması, işlemin iptali için mahkemeye başvuru hakkı doğurabilir.
6. Kamu Yararı ve Hizmet Gerekleri Amacından Sapma:
İdari işlemler, kamu yararı amacıyla ve hizmet gereklerine uygun olarak tesis edilmelidir. Ancak atama işlemi, kişisel çıkarlar gözetilerek ya da siyasi etki ve baskılar altında yapılmışsa, kamu yararı ilkesi ihlal edilmiş sayılır. Bu tür durumlar, işlemin iptali açısından önemli bir gerekçedir.
Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.
Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.
Memur Atama İptali Dava Açma Süresi ve Yetkili Mahkeme
Atama işlemlerine karşı açılacak iptal davalarında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açma süresi, işlemin ilgili kişiye tebliğ edildiği tarihten itibaren altmış (60) gündür. Bu süre, hak düşürücü niteliktedir; yani belirtilen sürenin geçirilmesi durumunda dava açma hakkı ortadan kalkar ve idari işlem hukuken kesinleşmiş sayılır. Bu nedenle, tebliğ tarihinin doğru tespiti ve dava dilekçesinin zamanında hazırlanarak mahkemeye sunulması büyük önem taşır.
Atama işlemi hangi idari makam tarafından yapılmışsa, davanın da o idarenin bulunduğu yerdeki yetkili idare mahkemesinde açılması gerekir. Uygulamada, dava konusu işlemin hukuki sonuç doğurduğu yer esas alınır. Örneğin, İstanbul ilinde görev yapan bir memurun başka bir ile atanmasına ilişkin işlem, İstanbul’daki göreviyle ilgili bir tasarruf olduğundan dolayı, bu işleme karşı açılacak dava İstanbul İdare Mahkemesi’nde görülmelidir. Ancak bazı özel durumlarda, görev yeri değişikliğinin yapılacağı yer mahkemesi de yetkili sayılabilir. Bu durumda davacının, yetki yönünden hata yapmamak adına hukuki danışmanlık alması faydalı olacaktır.
Memur Atama İptali Davasında Yürütmenin Durdurulması Talebi
İdari yargıda açılan atama iptali davalarında, davacının dava dilekçesiyle birlikte yürütmenin durdurulması talebinde bulunması mümkündür. Söz konusu talep, yargılama tamamlanıncaya kadar dava konusu işlemin yürürlüğünün durdurulmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Özellikle atama işlemi nedeniyle bireyin mesleki hayatında ve sosyal çevresinde oluşabilecek geri dönülmesi güç ya da imkânsız zararların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşır.
Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen iki temel koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
- İşlemin açıkça hukuka aykırı olması: Dava konusu atama işleminin, Anayasa’ya, yasal mevzuata ya da yerleşik yargı içtihatlarına aykırı şekilde tesis edilmiş olması gerekir. Hukuka aykırılık, somut olgularla ve hukuki gerekçelerle net bir biçimde ortaya konulmalıdır.
- İşlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacak olması: Atama işlemi nedeniyle kişinin özel hayatında, kariyerinde, maddi veya manevi durumunda ortaya çıkabilecek zararların sonradan giderilemeyecek nitelikte olması gerekir. Örneğin, memurun uzman olduğu bir alandan uzaklaştırılması ya da aile birliğinin bozulması gibi sonuçlar bu kapsamdadır.
Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini değerlendirirken her iki koşulun birlikte gerçekleşip gerçekleşmediğini inceler. Şartların mevcut olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde, mahkeme dava sonuçlanana dek söz konusu işlemin yürürlüğünü geçici olarak durdurabilir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi hâlinde, idare işlemi icra edemez ve eski durumun korunması sağlanmış olur. Bu da davacı açısından telafisi güç zararların önüne geçilmesine hizmet eder. Ancak mahkeme, yürütmenin durdurulması kararını her zaman geri alabilir; bu nedenle davacının iddialarını güçlü delillerle desteklemesi önem taşır.
Süreç Nasıl İşler?
- Atama işlemi memura yazılı olarak tebliğ edilir.
- Tebliğden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılır.
- Dava dilekçesi hazırlanır; usule ve içeriğe uygun hukuki gerekçeler sunulur.
- Mahkeme, davalı idareden savunma ister.
- Tarafların sunduğu belgeler, deliller ve gerekirse bilirkişi raporları dikkate alınarak karar verilir.
- Karar taraflara tebliğ edilir. Gerekirse üst mahkemeye temyiz başvurusu yapılabilir.
Gerekli Belgeler
- Atama tebligatı
- Dava dilekçesi
- İlgili yönetmelik ve mevzuat metinleri
- Varsa itiraz dilekçesi veya önceki idari başvurular
- Kimlik ve adres bilgileri
- Vekaletname (avukatla temsil ediliyorsa)
Avukat Zorunlu Mudur?
Her ne kadar idari davalarda avukat tutmak zorunlu olmasa da, sürecin teknik yapısı ve yasal düzenlemelerin karmaşıklığı nedeniyle bir idare hukuku avukatından destek alınması faydalı olacaktır. Özellikle duruşmalı yargılamalarda avukatın etkisi daha belirgin hale gelmektedir.
Atama İptali Davası Dilekçesi İçin Tıklayınız.
Atama İptal Davası Ne Kadar Sürer?
Atama iptali davası, genel olarak 6 ila 12 ay arasında sonuçlanır. Ancak, dosyanın yoğunluğu, mahkemenin iş yükü, delil durumları ve temyiz aşamaları bu süreyi etkileyebilir. Üst mahkemeye yapılacak başvurularla birlikte bu süre 1,5 yılı aşabilir.
Atama İptalinin Sonuçları
Mahkeme tarafından atama işleminin iptali halinde;
- İlgili personel eski görevine dönebilir.
- İdare, yeni ve hukuka uygun bir atama yapmak zorundadır.
- Maddi zarara uğrayan kişi, ayrıca tazminat davası açabilir.
- Karar, aynı durumda olan diğer kamu görevlileri için de emsal teşkil edebilir.
Emsal Kararlar
Danıştay 12. Daire, 2019/4567 E. – 2020/2341 K.
Yönetmeliğe aykırı şekilde yapılan görevlendirme işlemi iptal edilmiştir. Danıştay, liyakat ve eşitlik ilkelerine aykırılık vurgusu yapmıştır.
Danıştay 5. Daire, 2018/1983 E. – 2019/4074 K.
Görevde yükselme sınavında başarılı olduğu halde atanmayan memurun açtığı dava kabul edilmiş ve idarenin takdir yetkisini keyfi kullandığı belirtilmiştir.
Sonuç
Atama iptali davası, kamu görevlisinin hukuka aykırı bir atama işlemine karşı hakkını arayabileceği etkili bir yoldur. Bu davalar sayesinde idarenin keyfi işlemleri denetlenir, kamu yararı ve liyakat ilkeleri korunur. Mahkeme iptal kararı verirse, ilgili kişi eski görevine döner ve uğradığı zararları tazmin etme imkânı doğar.
Atama İptali Davası Dilekçesi İçin Tıklayınız.
Avukatın Önemi
Her ne kadar bu davalar avukatsız açılabilse de, usul hataları ve eksik gerekçeler davanın kaybına yol açabilir. Bir idare hukuku avukatı, dilekçeyi doğru hazırlayıp süreci titizlikle takip ederek hem yürütmenin durdurulması kararı alınmasını kolaylaştırır hem de davanın başarıyla sonuçlanma ihtimalini artırır.
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)
Atama iptali davası nedir?
Kamu görevlisinin, görev yeri veya unvanı değiştirildiğinde, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa idare mahkemesinde iptal davası açma hakkı vardır. Bu dava, “atama iptali davası” olarak bilinir.
Dava açma süresi nedir?
Atama işlemi tebliğ edildikten sonra 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmalıdır. Bu süre kesin ve hak düşürücüdür.
Kimler bu davayı açabilir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi tüm kamu personeli — öğretmenler, doktorlar, memurlar vs. — atama işlemine maruz kalmışlarsa ve bu işlemde hukuksuzluk olduğunu düşünüyorlarsa açabilir.
Hangi durumlarda atama işlemi iptal edilebilir?
-
Sınav, değerlendirme ya da komisyon işlemlerinde usul hatası varsa
-
Yetkisiz kişilerce atama yapılmışsa
-
Liyakat ve ehliyet ilkeleri hiçe sayılmışsa
-
Keyfi, ayrımcı ya da siyasi gerekçelerle işlem tesis edilmişse
-
Kamu yararı gözetilmemişse
Yürütmenin durdurulması ne anlama gelir?
Atama işleminden dolayı oluşacak geri dönülmesi zor zararları önlemek için, mahkemeden işlemin geçici olarak durdurulması talep edilir. Mahkeme uygun bulursa atama işlemi askıya alınır.
Avukatla çalışmak zorunlu mu?
Zorunlu değil; ancak idare hukuku teknik bir alandır. Avukatsız açılan davalarda hata riski yüksektir. Bu nedenle tecrübeli bir avukatla ilerlenmesi tavsiye edilir.
Dava süreci ne kadar sürer?
İlk derece yargılama genellikle 6 ila 12 ay arasında sonuçlanır. İstinaf veya Danıştay aşamalarına gidilirse bu süre 1,5 yıla kadar uzayabilir.

Henüz yorum yok.