Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu ve Cezası (TCK Madde 265)
Madde 265 –
Kamu görevlisine karşı, görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun, yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, ceza iki yıldan dört yıla kadar hapis olarak belirlenir.
Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Suçun, silahla veya var olan ya da var sayılan suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu suçun işlenmesi sırasında, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama halleri meydana gelirse, fail hakkında ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler de uygulanır.
Maddeye Genel Bakış
Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesi, kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken karşılaşabilecekleri zorlayıcı müdahalelere karşı koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Bu maddeyle, kamu hizmetlerinin kesintiye uğramadan, güvenli ve tarafsız bir biçimde yürütülmesi amaçlanmaktadır.
Kamu görevlilerinin, görevleri sırasında cebir, tehdit, hile veya psikolojik baskı ile karşılaşmaları yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda toplumsal düzenin bozulması anlamına gelir. Bu nedenle TCK 265, yalnızca kamu görevlisini değil, kamu idaresine duyulan güveni ve kamusal hizmetlerin işlerliğini de korumayı amaçlayan önemli bir düzenlemedir.
TCK 265. Madde Nedir? Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Nedir?
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, uygulamada “mukavemet suçu” olarak da anılan ve bir kamu görevlisinin görevini yapmasını cebir veya tehdit kullanarak engellemeye yönelik eylemleri kapsayan bir suç tipidir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
Bu madde kapsamında korunan temel değer, kamu görevlisinin görevini bağımsız, tarafsız ve güvenli bir biçimde yerine getirebilmesidir. Kamu görevlisinin görevi esnasında maruz kalacağı zorlayıcı, hileli ya da tehdit edici herhangi bir müdahale, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; aynı zamanda kamusal düzenin ve güvenin ihlali anlamına gelir.
Yasanın Amacı
TCK 265’in amacı, kamu görevlilerinin görevlerini serbest iradeleriyle ve dış baskıdan uzak bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak; kamu hizmetinin sürekliliğini ve güvenliğini korumaktır. Bu suçla birlikte, kamu gücünün temsilcilerine karşı işlenen eylemler yaptırıma bağlanarak, kamu düzeninin sarsılmasının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
TCK 265’te Tanımlanan Eylem
Kanunda geçen ifadeyle:
“Bir kamu görevlisinin, görevini yaparken bir kimse tarafından zorla, hileyle veya başka bir şekilde, kendisini görevini yapmaya zorlaması suçtur. Eylemin, kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleme amacı taşıdığı durumda, failin cezası kanunen artırılır.
Bu kapsamda kamu görevlisine karşı sadece fiziksel müdahaleler değil; hileli davranışlar, psikolojik baskılar, tehditkâr sözler veya hareketler de bu madde kapsamına girer. Dolayısıyla, suçun oluşması için illa fiziksel şiddet uygulanması gerekmez; kamu görevlisinin görevini yapmasını fiilen engelleyen her türlü müdahale bu suç kapsamında değerlendirilebilir.
TCK 265. Madde’nin Kapsamı
Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesi, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye yönelik fiilleri cezalandırır. Bu suçun kapsamı, failin kamu görevlisine yönelik eyleminin şekline ve niteliğine göre üç ana başlık altında toplanabilir:
1. Cebir veya Tehditle Görev Yapmaya Zorlama
Bu durumda fail, kamu görevlisini görevini yapmaktan alıkoymak amacıyla fiziksel güç kullanır (örneğin itme, tutma, saldırma) ya da tehdit eder (örneğin “Bu işi yaparsan sana zarar veririm” gibi sözlü gözdağı). Bu tür eylemler, doğrudan ve açık bir zorlama niteliği taşır. Cebir veya tehdit içeren her fiil, failin kamu görevlisinin özgür iradesini ortadan kaldırmaya çalıştığını gösterir.
2. Hileyle Görev Yapmaya Zorlama
Bu kapsamda fail, kamu görevlisini aldatma veya yanıltma yoluyla görevini ifaya zorlamaktadır. Örneğin, sahte belge göstererek bir işlemi yaptırmak ya da yanlış bilgi vererek kamu görevlisini hatalı bir işlem yapmaya yönlendirmek, bu kapsama girer. Hileyle zorlama, genellikle failin dolaylı ve manipülatif yöntemler kullanarak kamu görevlisinin kararını etkilediği durumlardır.
3. Başka Yöntemlerle Görev Yapmaya Zorlama
Zorlama ve hile dışında kalan, ancak kamu görevlisini görevini yapmaktan alıkoyan diğer yöntemler de bu suç kapsamında değerlendirilir. Bunlar arasında:
Psikolojik baskı (örn. sürekli takip etmek, gözdağı vermek),
İkna veya yıldırma amacı güden telkinler,
Çıkar teklif etmek veya tehditkâr tutumlar sergilemek gibi yollar sayılabilir.
Bu tür eylemler doğrudan cebir veya hile içermese de, kamu görevlisinin görevini yapmasını engelleyecek nitelikte baskı oluşturuyorsa, suç oluşmuş sayılır.
Temel Cezai Yaptırım
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup; bir kamu görevlisinin görevini yerine getirmesine cebir veya tehdit yoluyla engel olan kişi hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Verilecek ceza miktarı, failin eyleminin niteliğine, işlendiği koşullara ve kamu görevlisine yönelik davranışın ağırlığına göre hakim tarafından takdir edilir. Suçun nasıl işlendiği, kimlere karşı işlendiği gibi hususlar, cezayı artırıcı nitelikli halleri oluşturabilir.
Cezayı Artıran Nitelikli Haller
TCK 265. madde kapsamında bazı durumlar, suçu daha ağır hale getirir ve cezanın artırılmasına neden olur:
a) Suçun Yargı Görevi Yapanlara Karşı İşlenmesi
Suçun mağduru hakim, savcı, avukat gibi yargı faaliyeti yürüten bir kamu görevlisiyse, ceza 2 yıldan 4 yıla kadar hapis olarak uygulanır. Yargıtay, icra sırasında görev yapan bir avukata yönelik hakaret ve tehditleri bu kapsamda değerlendirmiştir (Yargıtay 4. CD, 2020/21701 E., 2022/21512 K.).
b) Failin Tanınmaz Hale Gelmesi veya Suçun Toplu İşlenmesi
Kişinin kendisini tanınmayacak hale sokarak (maske, makyaj vb.) ya da birden fazla kişiyle birlikte suçu işlemesi durumunda, ceza üçte bir oranında artırılır. Yargıtay, birlikte işlenen mukavemet suçlarında artırım yapılmasını isabetli bulmuştur (Yargıtay 18. CD, 2019/8272 E., 2019/13696 K.).
c) Silah veya Suç Örgütü Gücünden Yararlanarak İşlenmesi
Eylem silahla gerçekleştirilmişse (bıçak, taş, sopa gibi etkili cisimler dahil) ya da suç örgütlerinin yarattığı korkutucu güç kullanılarak işlenmişse, ceza yarı oranında artırılır (Yargıtay 9. CD, 2013/4754 E., 2014/5634 K.).
d) Kasten Yaralama ile Birlikte İşlenmesi
Mukavemet sırasında kamu görevlisi yaralanmışsa, bu durumda ayrıca kasten yaralama suçu da oluşur. Fail hem TCK 265’ten hem de kasten yaralamadan ayrı ayrı cezalandırılır.
Teşebbüs, İştirak ve İçtima
Teşebbüs: Suçun icrası başlamış fakat tamamlanmamışsa, faile verilecek cezada indirim yapılabilir.
İştirak: Suç birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmişse, her fail müstakil şekilde cezalandırılır ve bu durum ayrıca cezada artırıma sebep olur.
İçtima: Fail aynı eylemle hem görevi yaptırmamak için direnme hem de başka bir suçu işliyorsa (örneğin hakaret veya yaralama), zincirleme suç veya gerçek içtima hükümleri uygulanır (Yargıtay 4. CD, 2021/43606 E., 2022/7703 K.).
Zamanaşımı Süreleri
- Dava zamanaşımı: 8 yıl
- Ceza zamanaşımı: 10 yıl
Bu suç şikayete tabi değildir; savcılık doğrudan soruşturma başlatabilir. Zamanaşımı süresi dolduğunda dava açılmaz veya açılan dava düşer; verilmiş cezalar da infaz edilemez hale gelir.
Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.
Diğer Makalelerimize ulaşmak için tıklayınız.
TCK 265 Kapsamında Erteleme, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Para Cezasına Çevirme İmkânı
1. Hapis Cezasının Ertelenmesi
Erteleme, mahkeme tarafından verilen hapis cezasının, belirli şartlar altında cezaevinde infaz edilmeden uygulanmaması anlamına gelir. TCK 265 kapsamında verilen hapis cezaları için erteleme kararı verilebilir. Ancak bu, suçun niteliğine ve failin kişisel özelliklerine göre mahkemenin takdirindedir.
Önemli istisna: Suçun, sağlık personeline karşı görevleri nedeniyle işlenmiş olması durumunda, erteleme hükümleri uygulanmaz. Bu istisna, sağlık personelinin görevlerini güvenli ve kesintisiz şekilde yerine getirebilmesini temin etmek amacıyla düzenlenmiştir.
2. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Görevi yaptırmamak için direnme suçunda, mahkeme gerekli şartların oluşması halinde HAGB kararı verebilir. Bu durumda fail hakkında verilen ceza 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur ve bu sürede yeni bir suç işlemezse hüküm hiç verilmemiş sayılır.
HAGB için aranan temel şartlar:
- S anığın, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûmiyetinin bulunmaması
- Mağdurun zararı varsa giderilmiş olması
- Ceza miktarının 2 yıl veya daha az olması
3. Adli Para Cezasına Çevrilme
TCK 265 kapsamında hükmedilen kısa süreli hapis cezaları, yasal koşulların oluşması halinde adli para cezasına çevrilebilir. Bu, mahkemenin takdirine bağlıdır ve failin geçmişi, duruşmadaki tutumu ve suçun ağırlığı göz önünde bulundurularak değerlendirilir.
Ancak şunu unutmamak gerekir ki; suçun silahla, birden fazla kişiyle veya örgüt etkisiyle işlenmesi gibi nitelikli hallerin varlığı durumunda, cezanın para cezasına çevrilmesi ihtimali zayıflar.
Yargıtay Kararlarıyla Uygulama
Görevi yaptırmamak için direnme suçuyla ilgili içtihatlar, uygulamada sınırların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Aşağıda Yargıtay’ın bu suça ilişkin verdiği bazı emsal kararlar yer almaktadır:
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2020/21701 E., 2022/21512 K.
İcra mahallinde görev yapan avukata, haciz işlemi sırasında sözlü müdahalede bulunan sanığın eylemi, “yargı görevini yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme” suçunun nitelikli hali olarak değerlendirilmiştir. Ceza, TCK 265/2 uyarınca artırılarak verilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2019/8272 E., 2019/13696 K.
Failin suçu birden fazla kişiyle birlikte işlemesi, cezayı artıran nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Mahkemenin cezada üçte bir oranında artırım yapması hukuka uygun bulunmuştur.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2013/4754 E., 2014/5634 K.
Sanığın kamu görevlisine karşı elindeki taşla direnmesi, “silahla işlenmiş suç” kapsamında değerlendirilmiş ve cezada yarı oranında artırım yapılması gerektiğine karar verilmiştir. Taş gibi cisimler de olayın niteliğine göre silah sayılabilir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2021/43606 E., 2022/7703 K.
Failin önce hakaret, ardından fiili saldırıda bulunarak polis memurunu yaralaması, zincirleme suç kapsamında değerlendirilmiş; hem hakaret, hem görevi yaptırmamak için direnme, hem de kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı ceza verilmesine ve ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Avukat Görüşü ve Uygulamada Önemli Noktalar
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, her ne kadar görünürde basit bir kolluk müdahalesi gibi değerlendirilse de, uygulamada ciddi cezai sonuçlar doğurabilir. Özellikle kamu görevlisine karşı gerçekleştirilen her müdahalenin bu suçu oluşturmadığı, fakat cebir ve tehdit unsurlarının varlığı halinde suçun oluşabileceği unutulmamalıdır.
Ayrıca, suçun faili her vatandaş olabilir; bu suç için özel bir statü aranmaz. Ancak mağdurun mutlaka görevli sıfatıyla hareket eden bir kamu görevlisi olması gerekir. Görev tamamlandıktan sonra yapılan müdahaleler bu suçu oluşturmaz; farklı suçlar gündeme gelir (örneğin basit yaralama, tehdit vb.).
Avukat desteği, bu suça ilişkin yargılamalarda büyük önem taşır. Çünkü:
- Suçun unsurları (özellikle cebir ve görev ilişkisi) ispatlanamazsa ceza verilmez.
- Haksız tahrik, meşru müdafaa, teşebbüs gibi indirim nedenleri dikkate alınabilir.
- Nitelikli hallerin varlığı doğru tespit edilmezse, cezada gereksiz artırım yapılabilir
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Sık Sorulan Sorular (SSS)
TCK 265. Madde, yalnızca kamu görevlilerine mi uygulanır?
Evet, TCK 265, yalnızca kamu görevlilerine yönelik bir düzenlemedir. Kamu görevlilerinin, görevlerini yerine getirirken dışarıdan gelen zorlamalardan korunması amacıyla yapılmıştır.
TCK 265. Maddeye göre hangi tür eylemler suç sayılır?
TCK 265. Madde kapsamında, bir kamu görevlisinin görevini yerine getirirken:
- Fiziksel zorlama (şiddet kullanma),
- Hileli davranışlarla (aldatma, yanıltma) görevini yerine getirmeye zorlanması,
- Psikolojik baskı veya başka bir şekilde görevi yerine getirmeye zorlanması suç sayılır.
Bu suçun cezası nedir?
Bu suçun cezası, işlenen eylemin türüne ve failin davranışlarına bağlı olarak değişir. Genellikle hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye yönelik bir suç işlendiğinde ceza daha da artırılabilir.
TCK 265. Madde, yalnızca fiziksel zorlamaları mı kapsar?
Hayır, TCK 265 yalnızca fiziksel zorlamaları değil, aynı zamanda hileli davranışları, psikolojik baskıları ve başka yöntemlerle bir kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini zorlamayı da kapsar.
Yargıtay, TCK 265’e ilişkin hangi tür kararlar vermektedir?
Yargıtay, TCK 265’e ilişkin kararlarında genellikle kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemeye yönelik her türlü davranışın suç olduğuna karar vermektedir. Ayrıca, psikolojik baskı ve hile gibi yöntemlerin de suç kapsamında değerlendirildiği kararlar mevcuttur.

Henüz yorum yok.