Günümüzde özellikle sosyal medya platformlarında artan hakaret içerikli ifadeler, hem bireysel onuru hem de toplumsal barışı tehdit eder hâle gelmiştir. Hakaret, Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmekle kalmaz; aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı ölçüde manevi tazminat hakkı da doğurabilir. Bu nedenle bir kişi, hakarete maruz kaldığında hem ceza yargısı hem de hukuk yargısı nezdinde başvuru yollarına sahiptir.
Savcılığa Suç Duyurusu – Ceza Süreci Nasıl Başlatılır?
Hakarete uğrayan kişi, öncelikle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunarak ceza davası sürecini başlatabilir. Suç duyurusu, bir şikâyet dilekçesi ile yapılır ve mağdurun, hakareti ve failini öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde başvuruda bulunması gerekir. Dilekçede olayın özeti, deliller (örneğin sosyal medya mesajları, ekran görüntüleri, tanıklar) açık ve somut biçimde belirtilmelidir. Suçun kamu görevlisine yönelik veya nitelikli bir şekilde işlenmiş olması hâlinde savcılık, şikâyet aranmaksızın resen soruşturma başlatabilir.
Dijital ortamlarda işlenen hakaretler –örneğin Instagram, X (eski adıyla Twitter), WhatsApp veya e-posta üzerinden yapılan saldırılar– da suç teşkil ederBu tür olaylarda mağdurun, hakaret içeren dijital içerikleri ekran görüntüsüyle kayıt altına alarak noter aracılığıyla tespit ettirmesi ya da elektronik ortamda delil niteliği kazandırması, sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından büyük önem taşır. Zira delil niteliği taşıyacak belgeler, savcılık nezdindeki soruşturmada iddianame düzenlenmesi açısından belirleyici olur.
Hakaret suçu Asliye Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girer. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin kabulü hâlinde, sanık hakkında kamu davası açılır ve yargılama başlar. Mahkeme, suçun işleniş biçimini, failin kast derecesini, kamuya açık olup olmadığını dikkate alarak fail hakkında hapis veya adlî para cezası verebilir. Suçun basit hâli uzlaştırmaya tabi olabilir; ancak kamu görevlisine karşı işlenmişse, uzlaştırma ve önödeme hükümleri uygulanmaz.
Manevi Tazminat Davası – Kişilik Haklarının Korunması
Ceza sürecinden bağımsız olarak, hakarete uğrayan kişi manevi tazminat davası da açabilir. Bu dava, Türk Medeni Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerine dayanır ve kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle talep edilir. Yani bir kişi, hakaret içerikli bir eylem sonucu yaşadığı ruhsal sarsıntı, toplum içindeki saygınlık kaybı veya sosyal çevresine karşı küçük düşürülme gibi durumlar nedeniyle maddi olmayan zararlarının giderilmesini isteyebilir.
Manevi tazminat davası, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır ve ceza davasının sonucu beklenmeksizin başlatılabilir. Ancak ceza yargılaması sonucunda verilen mahkûmiyet kararı, hukuk mahkemesinde kesin delil olmasa da güçlü bir dayanak olarak dikkate alınır ve tazminat talebinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Yani ceza mahkemesi failin hakaret suçunu işlediğine karar verdiyse, hukuk mahkemesinin buna aykırı bir değerlendirme yapması oldukça güçleşir.
Hakaretin sosyal medya üzerinden yapılması hâlinde, mağdurun yaşadığı duygusal travma, çevresiyle ilişkilerinde yaşadığı bozulma, hatta bazen mesleki itibarı üzerindeki etkiler tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Yargıtay kararlarına göre tazminat miktarı, olayın ağırlığı, failin kast derecesi, mağdurun toplumdaki konumu gibi unsurlar gözetilerek hâkim takdiriyle belirlenir.
Zamanaşımı ve Süreler
Ceza davası açısından şikâyet süresi, mağdurun fiili ve faili öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Ancak suçun işlendiği tarihten itibaren en geç 8 yıl içinde dava açılmalıdır. Manevi tazminat davalarında ise zamanaşımı süresi, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her hâlükârda 10 yıl ile sınırlıdır.
Yargılama Süreci ve Mahkeme Aşamaları
Savcılığa yapılan suç duyurusu sonrasında yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilirse, Cumhuriyet Savcısı tarafından bir iddianame düzenlenir ve ilgili Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulur. Mahkemenin iddianameyi kabulü ile birlikte ceza yargılaması süreci resmen başlamış olur. Sanığa duruşma günü tebliğ edilir ve taraflar mahkeme huzurunda savunmalarını sunar. Sanık, isnat edilen suçlamaları kabul etmeyebilir; mahkeme, delillerin değerlendirilmesi sonucunda bir hüküm tesis eder.
Mahkeme, hakaretin basit mi yoksa nitelikli hâllerinden biri mi olduğunu, failin kast düzeyini, eylemin aleni olup olmadığını, failin geçmişte benzer suçlar işleyip işlemediğini dikkate alır. Suç sabit görülürse, fail hakkında hapis cezası veya adli para cezası verilebilir. Hüküm verilirken, bazı durumlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ya da cezanın ertelenmesi gibi ceza hukuku kurumları da devreye girebilir.
Öte yandan manevi tazminat davası açılmışsa, bu süreç bağımsız şekilde ilerler. Tazminat yargılaması hukuk yargısı kapsamında değerlendirildiği için, mahkeme burada kişilik haklarına yapılan saldırının varlığı ve etkisi üzerinde durur. Ceza davasındaki mahkûmiyet kararı, hukuk hâkimi açısından bağlayıcı olmamakla birlikte kuvvetli delil olarak kabul edilir.
Delillerin Önemi ve Nasıl Toplanacağı
Hakaret davasının başarısı büyük ölçüde delillendirme sürecine bağlıdır. Özellikle dijital mecralarda gerçekleşen hakaret vakalarında, ekran görüntüsü almak ve bu görüntülerin tarih ve saat içeren versiyonlarını noter ya da e-tespit yöntemiyle belgelemek kritik önemdedir. Ayrıca WhatsApp, Instagram, X (Twitter) gibi uygulamalardan alınan mesajlaşma kayıtları, gönderi linkleri, video kayıtları, ekran videoları delil olarak sunulabilir.
Bunun yanında, hakaretin işlendiği anı gören veya duyan kişilerin tanıklıkları, yargılama sürecinde büyük önem taşır. Mağdurun psikolojik zarar gördüğünü kanıtlamak amacıyla alınmış bir psikolojik destek raporu veya uzman görüşleri de özellikle tazminat davasında mahkeme nezdinde etkili olabilir.
Manevi Tazminat Davasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Manevi tazminat davası açmayı düşünen mağdurların bazı önemli noktaları dikkate alması gerekir. Öncelikle, tazminat talebi açık, somut ve dayanaklı bir biçimde dilekçede belirtilmelidir. Mağdurun yaşadığı manevi zararın kapsamı, olayın ağırlığı ve doğurduğu sonuçlar gözetilerek orantılı ve gerekçeli biçimde ortaya konulmalıdır. Hakaretin kamuoyuna açık bir şekilde (örneğin sosyal medya paylaşımı) yapılmış olması hâlinde, mağdurun toplum önündeki itibarı göz önünde bulundurularak daha yüksek tazminat talepleri gündeme gelebilir.
Ayrıca, mağdurun olay sonrası yaşadığı ruhsal çöküntü, çevresiyle ilişkilerindeki bozulma, mesleki zarara uğrama gibi etkiler de mahkemeye sunulacak delillerle desteklenmelidir. Tazminat miktarını belirleme konusunda hâkimin geniş bir takdir yetkisi vardır. Ancak taleplerin fahiş olmaması, orantılı ve gerekçelere dayalı şekilde oluşturulması, davanın lehe sonuçlanması açısından önemlidir.
Sosyal Medyada Hakaret – Dijital Mecralarda Özel Durumlar
Günümüzde hakaret vakalarının önemli bir bölümü, sosyal medya platformları üzerinden işlenmektedir. Instagram, X (eski adıyla Twitter), Facebook, TikTok gibi uygulamalar üzerinden yapılan hakaret içerikli yorumlar, gönderiler ya da özel mesajlar da Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eder. Bu tür fiillerin en yaygın özelliği aleni olarak işlenmesi, yani çok sayıda kişi tarafından görülebilir nitelikte olmasıdır. Bu durumda, fail hakkında verilecek cezada 1/6 oranında artırım söz konusu olur.
Sosyal medyada yapılan hakaretlerin tespiti için ekran görüntüsü almak yeterli değildir. Bu tür delillerin mahkemede geçerli olabilmesi için mümkünse noter onaylı tespit yaptırılmalı veya e-tespit sistemleri (örneğin UYAP üzerinden ya da özel e-imza sistemleriyle) kullanılmalıdır. Ayrıca hakaret içeriği hâlen yayındaysa, mağdur mahkemeden veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) üzerinden erişim engeli talebinde de bulunabilir.
Buna ek olarak, sosyal medya şirketlerine yönelik kimlik tespiti talepleri (IP adresi, kullanıcı bilgisi vs.) yasal olarak savcılık ya da mahkeme kanalıyla yapılabilir. Bu sayede sahte hesaplar üzerinden yapılan saldırıların kaynağı tespit edilerek failin yargılanması mümkün hâle gelir.
Adli Sicil Kaydı ve Hakaret Davasının Geçmişe Etkisi
Hakaret suçunun ceza davası sonucunda sanık hakkında hapis veya adli para cezası verilmesi durumunda, bu ceza bazı hâllerde adli sicil kaydına işlenir. Özellikle hapis cezasının ertelenmediği veya HAGB kararı verilmediği durumlarda ceza sicile işler ve kişinin resmi kaydında görünür hâle gelir. Bu da ilerleyen yıllarda kamu görevine girme, bazı ruhsatlar alma ya da güvenlik soruşturmalarında olumsuz sonuç doğurabilir.
Adli sicil kaydı bakımından, para cezası ödenip infaz edilse dahi, belli bir süre geçmeden kayıttan silinmez. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişse ve kişi beş yıl içinde yeni bir suça karışmazsa, bu karar hukuki sonuç doğurmadığı için adli sicile kaydedilmez. Bu nedenle, hakaret yargılamasında verilecek kararın yalnızca mevcut durumu değil, bireyin ileride karşılaşabileceği hukuki ve sosyal sonuçları da etkileme potansiyeli vardır.
Avukatla Süreci Yürütmek Ne Kazandırır?
Her ne kadar hakaret suçu açısından mağdurun bizzat şikâyetçi olması mümkünse de, hukuki sürecin teknik yapısı, delil toplama yöntemleri, usul kuralları ve dava takibi açısından bir avukatla temsil edilmek son derece avantajlıdır. Özellikle sosyal medya kaynaklı hakaretlerde dijital delil yönetimi, IP adresi tespiti, uluslararası yazışmalar gibi süreçler hem zaman alıcı hem de uzmanlık gerektiren işlemlerdir.
Ayrıca tazminat davası sürecinde, zarar hesabının doğru yapılması, uygun taleplerin belirlenmesi ve mahkemenin ikna edilmesi açısından da profesyonel hukuki destek alınması, tazminatın kabul edilme ihtimalini artırır. Unutulmamalıdır ki, yanlış veya eksik bir dilekçe, delil yetersizliği ya da usule aykırı işlem, haklı olunan bir davanın dahi reddine yol açabilir.
Sonuç
Hakaret eylemleri hem ceza hukuku hem de özel hukuk bakımından yaptırıma tabi tutulmuş, ciddi sonuçlar doğurabilecek fiillerdir. Mağdurun onur, itibar ve kişilik değerlerine yöneltilen hakaret içerikli eylemler, yalnızca ruhsal düzeyde değil; aynı zamanda toplumsal ilişkilerinde ve mesleki yaşamında da uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle hakarete uğrayan kişi, hem savcılığa suç duyurusunda bulunma hakkını hem de manevi tazminat talebinde bulunma imkanını etkin biçimde kullanmalıdır.
Yargılamanın ciddiyeti, delil niteliği ve hukuki strateji göz önüne alındığında, bu sürecin mümkünse hukuki destekle ve bilinçli adımlarla yürütülmesi, mağdur açısından en doğru yaklaşım olacaktır.
Bu linkten bize ulaşabilirsiniz : https://www.tasci.av.tr/iletisim/
Diğer Makalelerimize ulaşmak için : https://www.tasci.av.tr/makaleler/
Resmi Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Hakaret davası açmak için ne yapmalıyım?
Hakarete uğrayan kişi, öncelikle ilgili mercilere şikâyette bulunarak ceza davası sürecini başlatabilir. Bu genellikle yerleşim yerindeki veya olayın gerçekleştiği yerin yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet dilekçesi verilmesiyle olur.
Hakaret davası açmak için nasıl bir yol izlenir?
Hakarete maruz kalan kişi, savcılığa vereceği şikâyet dilekçesiyle süreci başlatır. Deliller eklenir ve soruşturma açılır. Savcılık gerekli görürse kamu davası açar. Süreç tamamen resmî ve dilekçeyle yürür.
Hakaret suçunda şikâyet süresi nedir?
Hakaret fiilinin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikâyet yapılması gerekir. Bu süre geçerse şikâyet hakkı düşer ve soruşturma yapılamaz.
Hakaret davasında hangi deliller en çok işe yarar?
Mesaj kayıtları, sosyal medya paylaşımları, tanık beyanları, görüntü ve ses kayıtları (hukuka uygun olmak şartıyla) gibi her türlü iletişim kaydı kullanılabilir. Önemli olan delilin mahkemede ispat gücü taşımasıdır.
Hem ceza davası hem manevi tazminat davası açılabilir mi?
Evet. Ceza davası ile failin cezalandırılması amaçlanırken, ayrıca hukuk mahkemesinde manevi tazminat davası açılarak kişilik haklarının ihlali nedeniyle tazminat talep edilebilir. Bu iki süreç birbirinden bağımsız işler.
İnternet ve sosyal medya üzerinden yapılan hakaretler de suç sayılır mı?
Evet. Sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları veya dijital platformlarda yapılan hakaretler de ceza hukuku kapsamında değerlendirilir. Dijital deliller, ekran görüntüleri ve kayıtlar bu tür dosyalarda en önemli ispat araçlarıdır.
Hakaret davası ne kadar sürer?
Soruşturma aşaması delillere göre kısa veya uzun sürebilir. Dava açıldığında ise mahkemenin yoğunluğuna ve dosyanın kapsamına göre süreç birkaç aydan bir yıla kadar uzayabilir.

Henüz yorum yok.